yayılma

yayılma

a. 1. Yayılmak işi, intişar: “Ürpertici bir soğukluk, etlerine, damarlarına, kemiklerine yayılmaya başlıyordu.” -Ö. Seyfettin. 2. fiz. Işığın, bir kaynaktan çıkarak doğru çizgiler durumunda türlü yönlere dağılması. 3. tıp Organizmanın herhangi bir noktasında bulunan bir hastalığın organizmanın başka bir yerine sıçraması, metastaz.

yayılma İng. diffusion
yayılma İng. propagation
yayılma İng. diffusion

Kültür öğelerinin ya da kültür karmaşalarının coğrafya bakımından yer değiştirerek bir toplumdan başka bir topluma yayılması süreci.

yayılma

Grupça yapılan cimnastik alıştırmalarında, çalışma ve yer olanağına göre dağılma.

yayılma İng. diffusion

Yeniliklerin piyasada ve piyasa dışı kanallarda yayılma biçimi.

yayılma İng. dispersion

Genellikle, gözlemlerin ortalama ya da ortanca çevresinde dağılma derecesi.

yayılma İng. expansion

Bir kentin nüfusunun ve ekonomik etkinliklerinin bir ya da birkaç özekte yoğunlaşmayıp, kentin her yanına ve çevresine doğru yerleşime eğilimi göstermesi.

yayılma İng. diffusion

Bir çözeltide yüksek konsantrasyonlu bir bölgeden daha seyreltik bölgeye iyon veya molekül gibi çeşitli türler tarafından (konveksiyon ve göç ile birlikte) yükün taşınması.

yayılma İng. propagation
yayılma İng. propagation

Bir olayın, doğuş ve başlangıç yerinden başka yerlere ilerlemesi olayı.

yayılma Osm. intişar

(fizik)

yayılma Osm. intişar

(coğrafya)

yayılma İng. irradiation

Uyaranın gücü arttıkça yorulma durumunun daha geniş bir kas kümesine yayılması.

yayılma İng. propagation

TV. Elektromıknatıs ya da radyoelektrik dalgaların çeşitli yönlerde yol alma yeteneği.

yayılma İng. dispersion

Bir sıklık dağılımında gözlemlerin ortalamaya göre uzaklığını ölçen sayımsal ölçüm.

---

yayılma ile benzer kelimeler

geri yayılma İng. back propagation

göreli yayılma İng. relative dispersion Bir dağılımın, gözlemleri dile getiren ölçü birimi ya da saltık değerlerden bağımsız olarak gösterdiği ölçünlü yayılım.

ikiterimli yayılma göstergesi İng. binomial index of dispersion Örneklem kümesinin bir özniteliğe göre türdeş olup olmadığını sınamaya yarayan katsayı.

öğrenmede yayılma kuramı İng. irradiation theory of learning Bir uyaran karşısında belirebilecek türlü tepkilerden birinin pekiştirilmesi sonucu olarak öğrenmenin gerçekleştiğini savunan kuram.

saltık yayılma İng. absolute dispersion Bir dağılımın gözlemleri dile getiren ölçü birimi ya da saltık değerlere göre gösterdiği yayılım.

taşınma yoluyla yayılma Fr. convection de la chaleur (fizik)

yayılma alanı İng. range Tüketicinin bir malı satın almak için gitmeyi göze alabileceği en uzak mesafe, bir başka deyişle malların tüketiciye ekonomik olarak taşınabileceği en uzak mesafe.

yayılma dizeyi İng. dispersion matrix bk. ortakdeğişke dizeyi.

---