yatay resim

yatay resim İng. horizontal image

Sinema Film üzerinde, filmin uzunluğuna değil enliliğine doğru yer alan resim; resmin olağan durumu.

yatay resim ile benzer kelimeler

Resmetmek, şekil çizmek, nakşetmek.

İng. independently pooled cross section data

İng. pooled cross-sectional and timeseries data

İng. pooled cross-sectional data

İng. pooled timeseries and cross-sectional data

İng. mean horizontal intensity

Bir kaynağın, merkezinden geçen yatay düzlem içinde bütün doğrultulardaki ışık yeğinliğinin ortalaması.

sf. mat. Durgun bir su yüzeyine veya zemine paralel, düşey doğrultusuna dikey olan, ufki: Sıvıların yüzü hep olur.

İng. horizontal
İng. landscape
...

İng. beam

Yere düşey iki dikme arasında, yüksekliği ayarlanabilen dar dayanak yüzeyli tahtadan yapılmış denge ve asılma aracı.

'y', 'a', 't', 'a', 'y', ' ', 'r', 'e', 's', 'i', 'm', şeklindedir.
yatay resim kelimesinin tersten yazılışı ' miser yatay' diziliminde gösterilir.

ustura midyesi İng. razor clam Yassı solungaçlılar (Lamellibranchiata) sınıfından uzun, dar ve hafifçe kıvrık kabuklu bir
radyodermatitis İng. radiodermatitis Işınıma maruz kalan deride meydana gelen yangı.
fiktif sermaye İng. fictitious capital Enflasyon dönemlerinde parasal olmayan varlık niteliğinde bulunan sermayenin kayıt
yumurtlak kesim Fr. Ovariotomie
yumurta kesesi İng. yolk sac 1. Bir balığın yumurtalarını çevreleyen zar. 2. Larvaların beslenmesi için gerekli yumurta s