yataklık yapmak (veya etmek)
suçluları gizlice barındırmak, suçlulara yardım etmek: Bir kanlı katile yataklık yapmış gibi pişmanlık duyuyordu. -P. Safa.
yataklık yapmak (veya etmek) ile benzer kelimeler
donuna etmek (veya kaçırmak veya doldurmak veya yapmak)1) küçük veya büyük abdestini donuna etmek; 2) mec. çok korkmak. |
gürültü çıkarmak (veya etmek veya koparmak veya yapmak)1) düzensiz ve rahatsız edici sesler çıkarmak: Karanlıkta bana çarpıp da gürültü yapmamaya dikkat ederek kapıyı açtım. -H. C. Yalçın. 2) kavga, karışıklık, tartışma çıkarmak. |
yardım ve yataklık etmekyasa dışı eylemlerde bulunan kişileri barındırmak ve işledikleri suça destek olmak. |
ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)ünü herkesçe bilinmek ve her yerden duyulmak: Dünyaca ün almış Mark Twain Derneğinin fahri üyeliğini aldığını duyunca... -S. F. Abasıyanık. Ramazan, sertliği, zulmü ile ün salmış bir kabadayı idi. -H. E. Adıvar. |
korkusundan altına etmek (veya kaçırmak veya yapmak)çok korktuğunda idrarını veya dışkısını kaçırmak. |
yataklık, -ğıa. 1. Üzerine yatak serilen tahta veya maden kerevet, karyola: Yataklığın etrafında bir şeyin dolaştığına, süründüğüne dikkat ettim. -H. Z. Uşaklıgil. 2. mec. Suçluları barındırma, gizlice yardım etme. 3. sf. Yatak yapmaya uygun. |
yataklık çıkmasıİng. hlk.Döl yatağı çıkması. |
yataklık materyaliİng. bedding materialSığır yetiştiriciliğinde, sığırlarla durak zemini arasında yalıtım görevi gören kum ve saman gibi geleneksel veya yer kaplamaları ve hazır ticari altlıklar gibi yeni sistem metaryaller. |
"yataklık yapmak (veya etmek)" karakter analizi
- yataklık yapmak (veya etmek), 28 karakter ile yazılır.
- y harfi ile başlar, ) harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 'y', 'a', 't', 'a', 'k', 'l', 'ı', 'k', ' ', 'y', 'a', 'p', 'm', 'a', 'k', ' ', '(', 'v', 'e', 'y', 'a', ' ', 'e', 't', 'm', 'e', 'k', ')', şeklindedir.
- yataklık yapmak (veya etmek) kelimesinin tersten yazılışı ' )kemte ayev( kampay kılkatay' diziliminde gösterilir.
(a,e,k,l,m,p,t,v,y,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
toplayıvermek(-i) (toplayı'vermek) Çabucak veya kısa zamanda toplamak. |
patlayıvermek(nsz) (patlayı'vermek) Aniden patlamak: Fakat tam eline almıştı ki, humbara patlayıverdi. -İ. O. Anar. |
çıvlayıp gitmekHızla atılan bir şey ses çıkararak gitmek: Benini sapanın taşı çıvlayıp gitti. |