yaşam biçimi

yaşam biçimi

a. Hayat tarzı: O zamanlar kavga etmeyi bilmek bizim için çok önemliydi. Çünkü kavga yaşam biçimimizdi. -A. Ümit.

yaşam biçimi İng. mode of life

İnsanların yiyecek, giyecek, barınak, dinlenme, eğlenme, sağlık vb. gereksinmelerini karşılamaya ilişkin koşullarının gösterdiği belirli biçim.

yaşam biçimi ile benzer kelimeler

İng. folk biotope

Halk kültürünün gelişimini ve oluşumunu sağlayan etkenlerin tümü. bk. halk kültürü.

İng. aquatic life

Sucul yaşam.

İng. life expectancy

Belli bir yaştaki insanların belli bir zaman noktasında, ortalama daha kaç yıl yaşıyacağını gösteren ve sayılama yoluyla saptanan sayı.

İng. life expectancy at birth

Belli bir çoğada yeni doğan bir bebeğin kaç yaşına değin yaşayabileceğini gösteren ölçüm.

İng. ecological life time

Belirli çevre koşulları altında bir popülasyonun veya buna bağlı bir bireyin yaşam süresi.

İng. ecological life time

Belirli çevre şartları altında bir popülasyonun veya buna bağlı ...

a. Yapılan alışverişte fatura alma alışkanlığı.

İng. heterogonic life cycle

Parazitik ve serbest yaşam everelerinin dönüşümünü kapsayan yaşam döngüsü.

İng. heterogonic life cycle

Paraziter ve serbest yaşamlı evrelerin değişimini kapsayan yaşam siklusu.

'y', 'a', 'ş', 'a', 'm', ' ', 'b', 'i', 'ç', 'i', 'm', 'i', şeklindedir.
yaşam biçimi kelimesinin tersten yazılışı ' imiçib maşay' diziliminde gösterilir.

yemiş bahçesi Osm. meyva bahçesi
yaşam biçimleri İng. modes of life En özgün örnekleri ilkel ya da geri kalmış toplumlarda görülen avcılık, devşiricilik, b
yandaş biçim İng. companion form
mabeyin çavuşu Padişahı koruma, davetlileri çağırma ve atla haber bildirme işlerini yapan görevli.
iç bayramlaşma Osm. İç muayede Padişahın saray kadınları ile yaptığı bayramlaşma töreni.