yaprak

yaprak, -ğı

a. 1. bit. b. Bitkilerde solunum, karbon özümlenmesi, terleme vb. olayların oluştuğu, çoğu klorofilli, yeşil ve türlü biçimdeki bölümler: “Dökülmüş yapraklar, bozulmuş bağlar / Bülbülün konduğu dallar perişan” -Karacaoğlan. 2. bit. b. Sarma yapılan asma yaprağı. 3. Börek, baklava vb. şeylerde yufka: Bu baklavada elli yaprak var. 4. Kitap, defter vb. şeylerde ön ve arka yüzü oluşturan kâğıtlardan her biri, varak: “Takvimin kapak yaprağını ve günlük yapraklarını kolayca çevirdim.” -R. H. Karay. 5. Kat kat ayrılabilen şeylerde kat: Mermer yaprağı. 6. Eni 50, boyu 75 santimetre olan bayrak ölçüsü. 7. esk. Birkaç parça eklenerek yapılan şeylerde her parça: Beş yapraktan bir yelken. Eteğin arka yaprağı.


yaprak

1. Kağnı arabasının çevresindeki tahta. 2. Dingil başlarının aşınmaması için tekerleğin yuvasına, dingille birlikte konulan demir parçası,


yaprak

Bodur meşe ağacı.


yaprak

Kaçak tütünden yapıl mış sigara.


yaprak İng. leaf

Bitkilerde gövde ve dallar üzerinde meydana gelen, çeşitli şekil ve renklerde, genellikle yeşil renkli, içlerindeki kloroplâstlarla fotosentez ile madde sentezleyen yan uzantı.


yaprak İng. folio
yaprak İng. sheet
yaprak İng. platey

1. Bir sığacın iletken, yassı metal üşekleri. 2. Bir eksicik borusunun üst-üşeği.


yaprak İng. sheet

Bir parçasından ötekine kendi dışına çıkılmaksızın gidilebilen yüzey parçası.


yaprak Osm. varak

(botanik, tarım)


yaprak, lâm Osm. safîha

(biyoloji)


yaprak İng. batch, emulsion batch

Sinema Boş film yapımında, aynı işlemden geçerek bir kezde gerçekleştirilmiş duyarkatlı yüzey. (Aynı yapraktan çıkan boş filmler aynı duyarkat sayısıyla belirlenir).


yaprak İng. plate

1. elektrik: Bir akımtopların etkisiz bir özdekten yapılmış, artı ya da eksi yönlü oluşuma göre işinde değişik etkin özdek bulunan elektrotlardan her biri. 2. yapıcılık: Yapılarda kaplama olarak kullanılan kurşun, çinko vb.

I) Arabalarda tekerleğe giren dingil kısmına konan delikli, yassı demir. (*Mudurnu -Bolu)

II) Semerin iki yan ağacının arasındaki ince ağaçlardan herbiri. (*Senirkent, Yukarıkaşıkara *Yalvaç -Isparta)


Yaprak Köken: T.

Cinsiyet: Kız Bitkilerin solunumunu sağlayan, çoğunlukla yeşil ve türlü biçimlerdeki bölümü.


yaprak ile benzer kelimeler

birleşik yaprak, bileşik yaprak

Osm. varak-ı mürekkeb

(botanik)

elsi yaprak, el damarlı yaprak

Osm. varak-ı keffî

(botanik)

yaprak yaprak

sf. Kat kat, üst üste yığılmış olan.

amfistomatik yaprak

İng. amphistomatic leaf

(Yun. amphi: her iki; stoma: ağız) Hem alt hem de üst yüzeyde stoma taşıyan yaprak.

artı yaprak

İng. positive plate

Akımsaklarda artı ucu oluşturan, kurşunoksit hamuru ile sıvanmış yaprak.

basit yaprak

Osm. varak-ı basît

(botanik)

bileşik yaprak

bk. birleşik yaprak.


Bileşik yaprak Osm. Varakı mürekkep

binbir yaprak otu

Lat. Achillea millefolium

Civanperçemi.


"yaprak" karakter analizi

  • yaprak, 6 karakter ile yazılır.
  • y harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'y', 'a', 'p', 'r', 'a', 'k', şeklindedir.
  • yaprak kelimesinin tersten yazılışı ' karpay' diziliminde gösterilir.

(a,k,p,r,y) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yürek paralamak

çok üzmek: “Son yürek paralayıcı yalvarmama aldırış etmedi.” -H. R. Gürpınar.

Yukarıılıpınar

Kastamonu ili, İğdir bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

yapuşturmak

Yapıştırmak.


Tokat vurmak.

yaprak çay

a. Çayın yaprak kısmı.

yaprak buz
İng. flake ice

Soğutulmuş yuvarlak, pürüzsüz bir yüzeyde ince tabakalar halinde suyun dondurulmasıyla elde

yaprak - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
y3
a1
p5
r1
a1
k1
Toplam puan değeri12