yanma

yanma

a. 1. Yanmak işi: “Vücudumda yanma ile beraber garip bir titreme de vardı.” -R. N. Güntekin. 2. kim. Bir cismin oksijenle birleşmesi sırasında ortaya çıkan olayların tümü.

yanma Fr. Combustion
yanma

1. Romatizma. 2. Kangren.

yanma İng. oxidation

Enerji meydana getiren bir kimyasal olay ya da genel olarak bir kimyasal maddenin oksijenle birleşmesi ya da bir bileşik, atom ya da iyondan elektron kaybı. Oksidasyon.

yanma İng. combustion

Isı, ses ve ışık vererek ya da yayayarak oluşan, hızlı yükseltgenme tepkimesi.

yanma İng. conbustion

Isı, ses ve ışık vererek ya da yayarak O2 ile meydana gelen ve hızlı olarak ilerleyen bir yükseltgenme tepkimesi.

yanma İng. combustion
yanma İng. burning

Çeliğin, ostenitleme sıcaklıklarında ve yükseltgeyici bir atmosferde ısıtılması sonucu, ostenit tane sınırlarında oluşan erime ve oksitlenme olayı.

yanma İng. fuel burn-out

Yakıt içinde oluşan ısının tamamını çeken soğutucu donanımın yetersiz kalması sonucu, yakıt unsurunun önemli ölçüde hasar görmesi.

yanma İng. combustion

Bir yakıtın oksijenle kimyasal tepkime yaparak ısı açığa çıkarması olayı.

yanma İng. inflammation (of film)

Sinema Bir filmin herhangi bir nedenden alev alması.

yanma İng. fermentation

Otlarda kızışma.

yanma İng. oxydation, combustion

(karşılık: oksidasyon), (Yun. oxys = keskin, Lat. combustia), Enerji meydana getiren bir kimyasal olay ya da genel olarak bir kimyasal maddenin oksijenle birleşmesi.

---

yanma ile benzer kelimeler

dönel yanma odalı motor İng. turbulence chamber engine Havaya dönel devinim vererek yakıtla karışmasını kolaylaştıran yanma odasına ek odacıklı patlamasız motor.

dönel yanma odası İng. turbulence chamber Patlamasız motorlarda, havaya dönel devinim vererek karışmayı kolaylaştıran yardımcı yanma odası.

el için yanma nâra, yak çubuğunu bak keyfine “başkalarının derdini kendine sorun yapıp da kendi rahatını ve düzenini bozma” anlamında kullanılan bir söz.

kendiliğinden yanma İng. Spontaneous combustion Görünen bir sebep olmaksızın vuku bulan yanma, Örnek, fosforun oksijen içindeki yanışı .

kesikli yanma İng. intermittent firing Kazanda ateşin kesik kesik yanması. Bu durum özellikle otomatik yükleyiciler ve yağ yakıcılar kullanıldığı zamanda oluşur.

nükleer yanma İng. burn-up Nükleer yakıtın serbest bıraktığı toplam enerjinin, nükleer yakıtın başlangıç kütlesine oranı.

özgül yanma İng. specific burn-up Nükleer yakıtın birim kütlesinin yanmasıyla açığa çıkan toplam enerji.

tam yanma İng. complete combustion

---