yan basınç

yan basınç İng. static pressure

Bir boru ya da kanaldan akmakta olan bir akışkanın yan yüzeye yaptığı basınç.

yan basınç ile benzer kelimeler

İng. static pressure regulator

Küçük basınçları ölçmek ve denetlemek amacıyla yapılmış bir aygıt.

zf. Yanlamasına: Yan yan yürümeyi, yürürken ellerini böğürlerine dayamayı, kafalarını öne yıkmayı alışkanlık hâline getirdiler. -L. Tekin.

1) göz ucuyla bakmak: İhtiyar kadın yan yan torununa bakıyordu. -M. Yesari. 2) kin, nefret veya öfke ile bakmak.

İng. intrapulmonic pressure

Solunum sırasında akciğerlerde oluşan basınç, intrapulmonik basınç. Atmosfer basıncına göre soluk almada azalır, soluk vermede ise artar.

, -cı

a. meteor. Barometrede 760 milimetre altında bulunan, kötü havayı işaret eden hava durumu.

İng. low pressure

Bir yerdeki hava basıncının ortamın havayuvarı basıncından düşük olması durumu.

İng. zone or belt or area of low pressure

Üzerindeki hava basıncı çevresine göre daha düşük ve genellikle 1010 milibardan az olan bölge.

bk. alçak basınç bölgesi.

Osm. halâ

(kimya)

yüksek basınçlı Osm. yüksek tazyikli (botanik)
yüksek basınç , -cı a. meteor. Basınçölçerde 760 milimetre üstünde bulunan ve güzel havayı belirten hava durumu.
Yukarıçobanisa Manisa ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
yönelteç bacası İng. steering column Yönelteç borusunu içeren ve kimi araçlarda hız kolu, ışıtaç, imleç, motor komuta çevi
yansımalı bakaç İng. reflsx viewfinder (finder), through-the-lens viewfinder, TTL viewfinder Sinema Aynalı bir örtü