yalak

yalak, -ğı

a. 1. Hayvanların su içtikleri taş veya ağaçtan oyma kap: “Bir de hayvanları sulamak için yalak vardı.” -Halikarnas Balıkçısı. 2. Akan suyun çevreye sıçramasını veya akıp gitmesini önlemek için çeşme, musluk vb.nin altına konulan delikli taş tekne: “Az ileride yolun solunda, küçük bir çeşmenin suyu, önündeki yalağa dökülüyordu.” -N. Cumalı. 3. coğ. Buz yalağı. 4. sf. hlk. Boşboğaz, söz taşıyan.

yalak

1. Geveze. 2. ikiyüzlü, tutarsız kimse. 3. Şımarık.

yalak

1. Çeşme oluğu. 2. Tavukların su içtikleri kap. 3. Köpeklere yem ve su verilen taştan, ağaçtan oyularak yapılan kap. 4. Musluk.

yalak Osm. suluk

bk. suluk.

I) 1. Ağaç su oluğu. (Yassıören *Senirkent -Isparta) 2. Hayvanlara su verilen oyuk ağaç ya da taş. (Kandilli, Akpınar *Bozüyük, Cihangazi -Bilecik; Başkışla *Karaman -Konya; Adalıkuzu; Afşar *Güdül -Ankara) 3. Köpek yemek kabı. (Bozalan -Bilecik; Dereyalak, İnönü -Eskişehir; Bölükbaşı *Selim -Kars) 4. Koyunların içinden tuz yedikleri oyuk ağaç. (*Pasinler -Erzurum)

II) Kalaylamadan önce bakır kapların içinde temizlendiği çukur. (*Yalvaç -Isparta; *Aksaray -Niğde)

Yalak

Adana ili, Kösreli bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Yalak

Çorum ili, İskilip ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

---

yalak ile benzer kelimeler

dumannı yalak Vapur.

elim yalak bk. el öpen

yalak açmak 1. Bağ kütüklerinin dibini açmak. 2. Meyva ağaçlarının dibini açmak. 3. Ağaç diplerine su gitmesi için küçük yollar açmak. 4. Lağım yolu açmak.

yalak içi İki dağ arasındaki dar boğaz.

---