vurdumduymaz kör ayvaz

vurdumduymaz

sf. Anladığı hâlde anlamamış gibi davranan, umursamaz, aldırmaz, aldırışsız, duygusuz: “... ne saygısız, ne misafirdi bunlar...” -H. R. Gürpınar.

ayvaz

a. hlk. 1. Koca, erkek, eş. 2. esk. Savaş gemilerinde çalışan cerrah yardımcısı. 3. tar. Büyük konaklarda mutfak ve yemek hizmetlerinde çalıştırılan uşak.

1. Koca, erkek eş. 2. Gemilerde hasta bakıcı.

ayvaz, kasap hep bir hesap

hlk. “ha öyle ha böyle, ikisi de bir” anlamında kullanılan bir söz.

bir Köroğlu, bir Ayvaz

bir karı kocanın çocuklarının, yakınlarının yanlarında bulunmadığını veya çocukları olmadığını anlatan bir söz: “Eve işçi, aşçı tutmam, kaynana, baldız istemem. Bir Köroğlu bir Ayvaz.” -M. Ş. Esendal.

kör kör

Kartal.

kör kör parmağım gözüne

“çok belli, göze batacak kadar ortada” anlamında kullanılan bir söz: “Orada da bazı kimseler sanat denince ille kuru, basit, yalın kat, bir üslubu anlıyorlar.” -H. Taner.

kör satıcının kör alıcısı olur

“herkes dengiyle iş yapar” anlamında kullanılan bir söz.

âşık, âlemi kör, dört yanını duvar sanır

“aşktan gözü kararmış kimse, hoş karşılanmayacak aşırı davranışlarda bulunur” anlamında kullanılan bir söz.