vernik

vernik, -ği Rum.

a. Bazı maddeleri parlatmak veya havanın etkisinden korumak için sürülen bir sıvı: “Fırınlanmamış birader, iki yıl sonra pul pul olmaz mı bunun vernikleri?” -H. Taner.

vernik Osm. vernik

Sürüldükleri yüzeyde koruyucu katman yapan katı cisimlerle ya da kuruyan yağlarla, bunları eritme özelliğindeki sıvılardan hazırlanan gereç.

vernik İng. varnish

Boyanmış yüzeyleri korumak üzere kullanılan reçine veya reçinemsi maddelerin alkollerdeki çözeltisi.

vernik İng. varnish (layer), lacquer

Sinema Filmin kırılmasını, aşınmasını önlemek amacıyla taban yüzüne çekilen kat.

Vernik Osm. Rugan, Cilâ

---

vernik ile benzer kelimeler

asetat vernik İng. acetate lacquer Karbon tetraklorürde selüloz asetatın nispeten yanıcı olmayan çözeltisi.

bronzlayan vernik İng. bronzing lacquer Aluminyum veya bronz tozu ile pentil asetatta nitroselülozun çözeltisi.

doğal vernik bk. Birman verniği

gliptal vernik İng. glyptal laquer Gliserol ve organik asitlerden yapılan sentetik reçinenin çözeltisi.

renkli vernik Osm. Saydamlığı kaybolmayacak ölçüde renklendirilmiş ağaç verniği.

sarı vernik İng. lacquer 1.Şellak içeren veya doğal vernik. 2.Çözücü ve yaprakların döner buharlaştırma işlemi sonucunda kurutulan bir reçinenin çözeltisi. 3.Bir çözücüde çözülmüş selüloz esterinin çözeltisi.

vernik yumağı İng. plug (Resim) Oyma baskıcıların maden plak üzerine kapatıcı vernik yaymak için kullandıkları bez yumak. a. bk. mürekkep yumağı.

yağlı vernik Osm. , fiatin verniği Beziryağı vb. yağlarla, kurumayı çabuklaştıran metal oksitlerden hazırlanan ve ağaçta parlak katman yapan gereç.

---