verim

verim

a. 1. Çalıştırılan, işletilen, bakılan bir şeyin verdiği sonuç veya bu sonucun niceliği, mahsul, randıman: İşçilerin verimi. Makinenin verimi. Ağacın verimi. 2. Ortaya çıkan, istenilen, beklenilen sonuç, semere: “Yeni çıkan kitaplar, özellikle yerli yazarların verimleri öne geçiyor hep.” -S. İleri.

verim

İyi dilek.

verim İng. yield per hectare

Uluslararası birimle "hektar başına kental" olarak tarladan elde edilen ürün.

verim İng. product

Bir öğretim etkinliği sonunda öğrencilerin başarı durumlarına göre elde edilen sonuç.

verim İng. efficiency (of a machine

Enke dönüştüren işlergelerde, erke çıktısının girdiye oranı. (Verim 1'den büyük olamaz.)

verim

semere, doğal ~ : tabiî semere, törel ~ : hukukî (medenî) semere.

verim İng. efficiency

Birim ham özdek başına elde edilen ürünün % olarak gösterilmesi.

verim İng. yield, productivity

Elde edilen ürün miktarının teorik olarak elde edilebilecek en yüksek ürün miktarına oranı.

verim İng. efficiency
verim İng. proceeds

1. Giderlerin tümü çıkarıldıktan sonra sağlanan para. 2. Tecim belgiti indiriminden sonraki katkısız kalıntı. 3. Bir işlemden elde olunan sonuç.

verim Osm. mahsul

(tarım)

verim İng. yield

Birim zamanda birim alandan elde edilebilecek ürün miktarı.

verim Osm. mahsul
verim İng. yield, output

1. işleyim: a. Çalıştırılan, işletilen ya da bakılan her şeyin verdiği sonuç, bu sonucun niceliği, b. Bir makine ya da insanın ürettiği iş. 2. genel uygulayım: Elde edilen işle, bu işi bitirmek için tüketilen erke arasındaki oran.

verim İng. production

Bir hayvandan belirli bir süre içerinde elde edilen et, süt ve yumurta ve yün gibi hayvansal ürün miktarının belirlenmesinde kullanılan bir terim.

verim

1. Veriş. 2. Vergi.

Verim Köken: T.

Cinsiyet: Erkek Ortaya çıkan, beklenilen, istenilen sonuç.

---

verim ile benzer kelimeler

artan verim İng. increasing returns Üretim etkenleri değişmediği halde verimde görülen artış.

değerlemede verim değeri yöntemi İng. valuation method for output of value İşletmede yer alan bir varlığın veriminin anamala dönüştürülerek değerlendirilmesi yöntemi.

dışa verim Fr. Extériorisation

erkesel verim (bir ışınım kaynağının)bk. ışınım etkinliği (bir ışınım kaynağının).

ısıl verim İng. thermal efficiency Bir işlerge çıktısının ışı birimlerindeki tutarının, harcanan toplam ısıya oranı.

işletme anamalı verim gücü İng. rentability of capital of enterprise İşletmede kullanılan öz ve yabancı tüm anamalın yıl sonunda sağlanan kâra oranı.

işleysel verim İng. mechanical efficiency Yararlı beygirgücünün, harcanan toplam beygirgücüne oranı.

katkılı verim İng. gross output Üretilen mal ve gerçekleştirilen işlemlerin para ile söylenebilen değerlerinin tümü.

---