vakum

vakum Fr. vacuum

sf. (va'kum) 1. Havası alınmış. 2. fiz. Basıncı düşürülmüş.


vakum İng. vacuum

Tüm havanın emilip boşaltılması ya da böylece oluşan boşluk.


vakum İng. vacuum, underpressure

Basıncın, atmosfer basıncından daha düşük olması.


vakum İng. vacuum

İçinde atom ve molekül bulunmayan ya da alçak basınçta hava ve gaz bulunan oylum.


vakum

bk. boşluk.


vakum ile benzer kelimeler

fotodiod, vakum

İng. photodiode vacuum

Cam ve kuvars bir muhafaza içinde tel bir anot ile foton yayıcı bir katodun bulunduğu, katoda ışın gönderildiğinde bir akım oluştuğu ve yaklaşık 90V’luk bir potansiyelde çalışan fotoelektrik hücre.

vakum ambalajlama

İng. vacuum packing

Besin maddeleri, uygun paketleme materyali içine koyulduktan sonra, paket içindeki havanın vakum pompasıyla boşaltılıp ağzının makineyle kapatılmasıyla yapılan ambalajlama yöntemi.

vakum çözündürme

İng. vacuum thawing

Dondurulmuş ürünün bir vakum içerisine yerleştirilip kısmi vakum uygulanması ve sabit sıcaklıkta buhar enjekte edilerek çözündürülmesi işlemi.

vakum fırını

İng. vacuum furnace

İçinde vakumlu ısıl işlem yapılan ve vakum altında çalışan fırın.

vakum hortumu

İng. vacuum hose

Süt sağım makinelerinde sağım için gerekli vakum etkisini makinenin emzik kısmına ulaştıran aygıt.

vakum kurutma

İng. vacuum drying

Kurumanın vakum altında, düşük derecelerde gerçekleştiği vakum kurutucularda hem sıvı hem de katı parçacıklar halindeki ürünlerin kurutulabildiği bir kurutma yöntemi.

vakum pompası

İng. vacuum pump

Süt sağım makinesinde, sağım başlıklarında negatif basınç oluşturan pompa.

vakum regülatörü

İng. vacuum regulator

Vakum ventili.


"vakum" karakter analizi

  • vakum, 5 karakter ile yazılır.
  • v harfi ile başlar, m harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'v', 'a', 'k', 'u', 'm', şeklindedir.
  • vakum kelimesinin tersten yazılışı ' mukav' diziliminde gösterilir.

(a,k,m,u,v) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yuvarlatmak

(-i, -e) Yuvarlama işini yaptırmak.

vurulmak

(nsz) 1. Vurma işine konu olmak: “Yatak odasının kapısı vuruluyordu.” -M. C. Kuntay. 2. (-e) mec. Âşık o

uykuya varmak

1) uyumak: “Yemek biter bitmez Ali sol elini yastık yaptı, hemen uykuya vardı.” -Y. Kemal. 2) mec. sükûnet, sess

savunabilmek

(-i) Savunmaya gücü yetmek: “Ancak çarpık bir felsefe anlayışı felsefe ile dünya görüşünün örtüştüğünü savunabilir.”

Rumi takvim

a. Osmanlı Devleti'nde 1678'den sonra maliye işlemlerinde kullanılan miladi takvimden on üç gün geri olan bir güneş ta

vakum - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
v7
a1
k1
u2
m2
Toplam puan değeri13