vakıf

vakıf, -kfı Ar. va®f

a. 1. Bir hizmetin gelecekte de yapılması için belli şartlarla ve resmî bir yolla ayrılarak bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk, para. 2. Bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk ve paranın idare edildiği yer: “Vakıf hayırları yalnız Mushaf vakıflarına ait değildir.” -N. F. Kısakürek. 3. Birçok kişi tarafından kurulan ve toplum yararına çalışmayı ilke edinen kuruluş.


vakıf

turgu, bekit.


vakıf İng. foundation

1. Bir topluluk veya bir kimse tarafından belirli bir amacın gerçekleştirilmesi için belli koşullar ve resmi yolla tahsis edilen mal ve para varlığı. 2. Çeşitli toplumsal alanlarda hizmet vermek, hayır işleri görmek üzere bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk ve paranın idare edildiği, ticari etkinlikleri dışında kurumlar vergisinden bağışık tutulan ve kâr amacı gütmeyen tüzel kişilik.


vakıf İng. Pious foundation

Bir hizmetin sürekli olarak yapılabilmesi amacıyla, bir kimsece belli koşullarla ve resmî yoldan ayrılan mülk ya da para.


vâkıf Ar. v¥®if

sf. (va:kıf) esk. 1. Bilen, farkında olan: “Demirci anladı, ses çıkarmadı, duvardan üç beş halka aldı, sanatına vâkıf bir adam sükûnetiyle değneğe taktı.” -M. Ş. Esendal. 2. Bir şeyi vakıf durumuna getiren.


vâkıf

turgucu, bekitçi.


Vakıf

Denizli ili, Kızılcabölük bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Vakıf

Edirne ili, Enez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Vakıf

Kütahya ili, Gediz ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Vakıf

Kütahya ili, Tavşanlı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Vakıf

Sakarya ili, Akyazı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Vakıf

Zonguldak ili, Ereğli ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Vakıf Osm. Tesis
Vâkıf Köken: Ar.

Söyleyiş: (va:kıf) Cinsiyet: Erkek 1. Bir şeyi elde eden, bir işten haberli olan. 2. Duran, ayakta duran.


vakıf ile benzer kelimeler

vakıf arazisi

a. Bir vakfın mülkiyeti içinde olan arazi.

vakıf kitap

Herhangi bir kitaplık, cami vb. bir kuruma vakıf olarak verilen kitap.

vakıf kitaplık

Toplumun yararlanması için sonsuz olarak bağışlanmış bulunan ve vakıf koşullarına uygun bir hizmet vermekle yükümlü bulunan kitaplık.

vakıf kurmak

belli bir hizmeti görmek için vakıf oluşturmak: “Siyasi partiler vakıf kuramazlar.” -Anayasa.

vakıf malı

a. Vakfa devlet veya kişilerden devredilen ve üçüncü şahısların kullanması mümkün olmayan mal.

vâkıf olmak

bilmek, öğrenmek: “Bu dünya ahvaline pek vâkıf olmayan cahillerin gönlünde de aynı üzüntü ve merak var.” -P. Safa.

vakıf senedi

a. Bir vakfın oluşumunu belgeleyen senet.

vakıf toprağı

a. Vakfın mülkiyeti altında olan toprak veya arazi.


"vakıf" karakter analizi

  • vakıf, 5 karakter ile yazılır.
  • v harfi ile başlar, f harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'v', 'a', 'k', 'ı', 'f', şeklindedir.
  • vakıf kelimesinin tersten yazılışı ' fıkav' diziliminde gösterilir.

(a,f,k,v,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

Yenivakıf

Düzce ili, Çilimli ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

volfkanalı
İng. wolff (canal de)
virüs fabrikası
İng. virus factory

Etkin virüs üretimi veya olgunlaşmasının gerçekleştiği hücresel odaklar.

vefasızlık
, -ğı

a. Vefasız olma durumu, hakikatsizlik: “... boynunu bükmüş, vefasızlığıma için için ağlıyordu.” -H. F. Oza

vefakârlık
, -ğı

a. Vefalı olma durumu: “Bu, Türk'ün ezelî meziyeti olan misilsiz bir tı.” -E. E. Talu.

vakıf - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
v7
a1
k1
ı2
f7
Toplam puan değeri18