uygulama bilgileri

uygulama bilgileri İng. practical experiences

Bir şeyi kolaylıkla, ustaca yapabilme bilgileri.


uygulama bilgileri ile benzer kelimeler

fen ve tabiat bilgileri

İng. natural sciences

Çocukların yaşadıkları yakın yurt ve çevreyi daha iyi tanımalarına, kişi ve toplum sağlığı konularında bilgi ve beceri kazanmalarına, tarım çalışmalarına karşı daha çok ilgi duymalarına ve böylece çevrelerine kolayca uymalarına yardımc...

sürücü bilgileri

İng. driver information

toplum bilgileri

İng. social studies

Öğrencileri toplumsal yönden eğitmek, onlara içinde yaşadıkları toplumun yönetim düzeni, ekonomik özellikleri, geçmişi üzerinde gerekli bilgi ve anlayışları kazandırmak, yurttaşlığın hak ve görevlerini kavratmak amacıyla ilk ve ortaokull...

toplum bilgileri odası

İng. social studies laboratory

İçinde kaynak, ve baş vurma kitapları ile dergi, model, harita vb. ders araçlarının bulunduğu, öğrencilerin bireysel olarak ya da kümeler halinde toplum bilgileri konuları üzerinde incelemeler yaptığı özel oda.

agraf uygulama pensi

İng. suture clip applicator, stapler

Deri dikişlerinde yara kenarlarını karşılıklı olarak birleşik tutacak madensel agrafları yara kenarlarına uygulamada kullanılan pens.

bağışlanan hakkın uygulama yeri

İng. place of the patent right

Verilen hakkın uygulanacağı ulusal sınırlarla kısıtlı alan.

Barış Uygulama Gücü

İng.Peace Implementation Force Alm.Friedensumsetzungstruppe Fr.Force de mise en œuvre pour la paix

burun içi uygulama

İng. intranasal application

İlaçların burun mukozasına uygulanması.


"uygulama bilgileri" karakter analizi

  • uygulama bilgileri, 18 karakter ile yazılır.
  • u harfi ile başlar, i harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'u', 'y', 'g', 'u', 'l', 'a', 'm', 'a', ' ', 'b', 'i', 'l', 'g', 'i', 'l', 'e', 'r', 'i', şeklindedir.
  • uygulama bilgileri kelimesinin tersten yazılışı ' ireliglib amalugyu' diziliminde gösterilir.

(a,b,e,g,i,l,m,r,u,y) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

vurgulayabilmek

(-i) Vurgulama imkânı veya olasılığı bulunmak.

vurgulayabilme

a. Vurgulayabilmek işi.

sorgulayabilmek

(-i) 1. Sorgulama imkânı veya olasılığı bulunmak: “Seçimlerinin onu içine kapattığı dünyayı çok az insan sorgulayabi

sorgulayabilme

a. Sorgulayabilmek işi.

gelemir buğdayı

Küçük sarı buğday.