uydurma masal

uydurma masal İng. fictitious tale

Kaynağı Rönesanstan öteye götürülemeyen, içinde zaman ve yerle ilgili hiç bir olay bulunmayan, bireysellikten öte bir yapı gösteren gerçek dışı düşlere dayanan, saçma olmalarına karşın ilgiyle dinlenen, dünyanın dört bir yanında görülebilme olasılığı bulunan eğlendirici masal türü. bk. masal.

---

uydurma masal ile benzer kelimeler

ağır suç uydurma İng. calumny, libel, slander Bir kimsenin işlenmediğini bildiği bir suçu, kovuşturma yapmakla görevli olan bir yetkili kata, işlenmiş gibi bildirmesi ya da işlenmeyen bir suçun izlerini kovuşturmaya başlanabilecek aşamada uydurması.

dil uydurma İng. neologism; glosselalia Çocuklar ve kimi ruh hastalarında görülen, yeni dil simgeleri uydurma ya da eskilerini değiştirerek kullanma durumu.

eğilim uydurma İng. trend fitting (Zaman dizileri) Bir zaman dizisinin eğilim bileşenini belirten genel süreç. Eğilim, özel bir eğri biçimiyle belirtilebilir.

eğri uydurma İng. curve-fitting İng. curve fitting 1) Matematiksel olarak tanımlanmış bir sıklık eğrisini bir sıklık dağılımına uydurma. 2) Zaman ya da uzay değişkenine göre çizilebilen herhangi bir istatistiksel veri kümesini...

neden uydurma İng. rationalization Kaynağı öncelikle coşkusal olan davranış ve tutumları için kişinin kendine ya da başkalarına karşı inandırıcı ussal nedenler uydurması.

suç uydurma İng. simulation of infringements İşlenmediğini bildiği bir suçu, türe orunlarına ya da tüze yetkililerine bildirmekle görevli olan bir kata, işlenmiş gibi duyurma ya da ortada olmayan bir suçun belirtilerini uydurma.

uydurma a. 1. Uydurmak işi. 2. Gerçek olmayan, gerçekmiş gibi gösterilen haber, asparagas. 3. sf. Gerçek dışı, uydurulmuş olan, yalan, sahte, asılsız, düzme: “Atatürk'ün Osmanlıcayı Türkçeleştirmek hususundaki güzel arzusunu bugünkü ' dilcilik' gayretine alet etmişiz...

uydurma adlar İng. fancy names Hiçbir yer ve kişi adı olmayıp uydurulan adlar.

---