uyarılma

uyarılma

a. Uyarılmak işi.

uyarılma İng. excitation

1. Uyartıının meydana getirilmesi veya şiddetinin artırılması. 2. Hücrenin bir uyartıya hemen cevap vermesi. 3.Bir ortama giren radyasyon enerjisi ortamı oluşturan atomlardan elektron koparacak kadar yüksek olmadığı durumda elektronların yörünge değiştirmesi.

uyarılma İng. excitation

Bir elektronun, ışınımları soğurarak erkesini artırması sonucu kendi olanağan yörüngesinden daha yüksek erke düzeyindeki bir yörüngeye geçmesi.

uyarılma İng. excitation

Atomlarda elektronların veya nükleonlerın, ışın enerjisi soğurarak temel helden daha yüksek hallere geçirilmesi.

---

uyarılma ile benzer kelimeler

toplu uyarılma İng. collective excitation Bir toplumun, bir toplumsal kümenin üyelerinde özdeş duyguların uyarılması.

uyarılma alanı İng. excitatory field Duyusal herhangi bir sürecin harekete geçirdiği beyin bölgesi. (Bu, belirli süreçlerin beyinde belirli bölgeleri harekete geçirdiği anlamına alınmamalıdır.)

uyarılma dalgası İng. wave of excitation Canlı dokular yoluyla bir sinir tepesine dönüştürülen elektrokimyasal bir değişim.

uyarılma dönemi İng. excitation stage Anestezik ilacın beyin merkezlerinde depresif etki yaratmaya başlaması, şuur kaybı, hareketlerin istem dışı yapılması, önemli kontrol merkezlerinin etkisiz kalması sonucu aşırı hareket, çırpınma ve mırıldanma gibi belirtilerin görüldüğ...

uyarılma gizilgücii İng. excitatory potential (Hull) Belirli bir biçimde tepki yaparken söz konusu olan eğilimin gücü. (Bu, dürtü ile alışkanlık gücünün birleşmesinden ortaya çıktığı düşünülen bir değişkendir. Şu formülle gösterilir: sER = DxVxKxsHR)

uyarılma süresi İng. period of excitation Uyarılmış bir atom ya da molekülün, bu durumda kaldığı sürenin en olasılıklı değeri.

---