üstüne yaptırmak

üstüne yaptırmak

bir malın tapusunu kendi adına yazdırmak: Ev galiba halasınındı ama Emin üstüne yaptırmıştı. -S. F. Abasıyanık.

üstüne yaptırmak ile benzer kelimeler

çekinmeden sonucu tehlikeli olabilecek bir şeyle uğraşmak, yılmamak.

aynı evde oturan iki aile arasında er geç birtakım anlaşmazlıklar çıkar anlamında kullanılan bir söz.

sıkıntı ve tersliklerin üst üste geldiğini anlatan bir söz.

Balta, kazma gibi araçların ağızlarını inceltmek, keskinleştirmek için ateşte kızdırıp dövmek, bilemek.

reçetede yazılı olan ilaçları hazırlatmak veya satın almak: Tramvay caddesine çıktı, bir eczaneye girdi, reçete yaptırdı. -T. Buğra.

İng. role-playing

Daha iyi ve nesnel gözlemler yapabilmek amacıyla belirli bir rolü belli bir durum içinde, deneklere önemli ayrıntılarıyle oynattırmak.

saçı yer yer değişik tonlarda boyatmak: Saçlarına röfle attırmış, çok şık bir elbise giymişti. -A. Kulin.

sağlık yönünden genel bir yoklama yaptırmak.

'ü', 's', 't', 'ü', 'n', 'e', ' ', 'y', 'a', 'p', 't', 'ı', 'r', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
üstüne yaptırmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamrıtpay enütsü' diziliminde gösterilir.