usta çıkmak

usta çıkmak

Bir zanaatı, usta yanında gereği gibi öğrenerek, ustasınca, o zanaatta artık ustalık yapabileceği -topluluk içinde yapılan bir törende- belirtilmek.

usta çıkmak ile benzer kelimeler

işinin ehli olan bir kimse tarafından yapılmak: Sırtında koyu lacivert, usta elinden çıkmış bir kostüm. -Y. Z. Ortaç.

yapılmadan yalnızca nasıl yapıldığı görülerek hiçbir şey öğrenilemez anlamında kullanılan bir söz.

Sarayın harem bölümünde haremin ve padişahın çamaşır işlerine bakan görevli.

Sarayın harem bölümünde sofranın düzenine bakan ve yemek süresince divan durarak sofrayı bekleyen karavaş.

Sarayın harem dairesindeki değerli eşyaları korumak ve padişahın özel hizmetlerine bakmakla görevli karavaş.

Sarayın harem dairesinde leğen ve ibriklere bakan ve padişahın özel hizmetini gören karavaş.

Sarayın harem bölümünde kahve işlerine ve genel hizmetlere bakan kalfa.

Sarayın harem bölümündeki sultanlarla kadın ve ikballerin giyim ve süslenmeleriyle ilgili karavaş.

'u', 's', 't', 'a', ' ', 'ç', 'ı', 'k', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
usta çıkmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamkıç atsu' diziliminde gösterilir.

turşusu çıkmak 1) çok yorulmak: Bütün gün çocukların peşinde koşmaktan turşusu çıkmış ihtiyar lalanın karanlık bir köşede horladığı işitil
suüstüne çıkmak Ayakyoluna gitmek: Ahmet suüstüne çıktı.
suça katılma İng. aiding or abetting in commission of an offence Daha önceden aralarında anlaşarak, birden çok kişinin
su üstüne çıkma İng. Exundation Deniz dibinin yükselerek kara durumuna gelmesi.
su çıkartımı Fr. Hydrocénose