tuz kubbesi

tuz kubbesi İng. salt dome

Katmanların, çekirdeği kaya tuzu olan kubbe biçimindeki bir kabartısı.

tuz kubbesi ile benzer kelimeler

bir şeyin hoşa gitmesi onun birtakım nitelikler taşımasına ve bu niteliklerin de gerektiği oranda bulunmasına bağlıdır anlamında kullanılan bir söz.

İng. vault of heaven

Yıldızların serpilmiş gibi göründüğü büyük kubbe.

İng. acoustic vault

Ses dağılımını denetlemede kullanılan kubbe.

İng. fornix vaginae

anat. Vajinanın, portio vaginalis'inin bulunduğu dip kısmı, forniks vajina.

acısı henüz taze olan bir kimsenin üzüntüsü, birtakım söz ve davranışlarla artırılmamalıdır anlamında kullanılan bir söz.

İng. acid salt

Bileşimindeki asit hidrojenlerinin bir bölümü metallerle yer değiştirmemiş olan tuz. Örn. sodyum bikarbonat (NaHCO3).

Osm. milh-i hâmız

(kimya)

karısı herhangi bir şey isteyince, ihtiyaçları karşılayamayan kocanın içi sıkıntıyla dolar.

Fr. sel basique

(kimya)

't', 'u', 'z', ' ', 'k', 'u', 'b', 'b', 'e', 's', 'i', şeklindedir.
tuz kubbesi kelimesinin tersten yazılışı ' isebbuk zut' diziliminde gösterilir.

tezkiyesi bozuk sf. Doğruluğuna güvenilmez (kimse).
tersibozuk Sürgün, ishal.
tekil buzsul İng. single crystal Temel gözeleri uyumlu bir tek parça olarak oluşturulmuş buzsul.
subjektivizm Fr. subjectivisme a. fel. Öznelcilik.
rutubetsizlik , -ği a. Rutubetsiz olma durumu.