türlü boyanırlık

bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var

“yaşı küçük ancak herkesten farklı alışkanlıklar, huylar edinmiş” anlamında kullanılan bir söz.

çeşit boyanırlık

bin türlü

sf. 1. Birbirinden çok farklı, çok değişik, bin çeşit. 2. zf. Birbirinden çok farklı, çok değişik bir biçimde: “Klasik şiirin yıkıldığından beri şiiri, bin kişi tarif ediyor.” -Y. K. Beyatlı.

bir türlü

zf. 1. Tekrarlı kullanıldığında işin yapılmasının da yapılmamasının da aynı derecede kötü olduğunu belirten bir söz: Gelsem , gelmesem . 2. Hiçbir biçimde, hiçbir yolla: “Ama bizde bir tutukluk vardı, ses birliğini kuramıyorduk .” -A. Erhat.

bu türlü

zf. Böyle, bu biçimde: “Bu türlü konuşanlar, bazı güçlü kişilere yaranmak çabası içindedirler.” -N. Cumalı.

değişik türlü

potansiyel türlü integral

Kutupsal çekirdekli integral operatör.

saçları iki türlü olmak

yaşı ilerlemiş bulunmak.