tunç

tunç, -cu

a. 1. Koyu kızıl renkte olan, bakır, çinko ve kalay alaşımı, bronz: “Başında kalpak tunçtan bir miğfer gibi duruyordu.” -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. sf. Bu alaşımdan yapılan.

tunç

İki tarla arasına toprak, taş vb. şeylerle yapılan sınır

tunç

Tarla kıyılarında ekilmeyerek bırakılan dar yer.

tunç

1.bk. tum (III)-1. 2.bk.tum (III)-2.

tunç

Tarla sınırı (Kaman)

tunç

1. Tunç. 2. Çok sert madde

tunç İng. bronze

Genellikle % 1-10 kalay ve % 90-99 bakırdan oluşan alaşımlar.

tunç İng. bronze

Genellikle %1-10 kalay ve %90-99 bakırdan oluşan bir alaşım. Bronz da denilir.

tunç

bk. bronz

tunç İng. bronze
tunç İng. Bronze

Bakır ve kalay alaşımlarının genel adı.

tunç İng. bronze

metalbilim: Bakır ve kalay alaşımlarının genel adı.

Tunç Köken: T.

Cinsiyet: Erkek Koyu kızıl renkte olan, bakır, çinko ve kalay alaşımı, bronz.

---

tunç ile benzer kelimeler

ak tunç İng. white bronze Bileşimindeki çinko ile bakırın oranı 7/9 olan, % 4 nikelli, sert ve ak renkli tunç.

elektrikli tunç kaplama İng. electrolytique bronzing Metal yüzeyleri, elektrik erkesi uygulayarak tunç ile kaplama işlemi.

kızıl yuvarsal tunç sayrılığı Fr. Bronzée (maladie), Addison (maladie de), bronzée hématique (maladie), tubulhématie, maladie Winkel, ictère infectieux des nouveau-nés

tunç bilekli sf. Kolu, bileği çok güçlü.

tunç hastalığı İng. Addison disease Birincil hipoadrenokortisizm.

tunç kafiye a. ed. Dize sonundaki kelimelerin son harfleri arasında üç sesten fazla ses benzeşmesiyle veya biri diğerinin içinde bir kelime oluşturacak tarzda yapılan uyak.

tunç kanunu bk. tunç yasası

tunç kaplama İng. bronze plating Metal yüzeyleri tunçla kaplama işlemi.

---