tüketim

tüketim

a. 1. Tüketme işi. 2. Üretilen veya yapılan şeylerin kullanılıp harcanması, yoğaltım, istihlak, üretim karşıtı: “Benim durumumdan kasıt, günbegün artış kaydeden içki tüketimimdi.” -E. Şafak.

tüketim İng. consumption

Üretimle elde edilen, mal ve nesnelerin, toplumda, satın alma gücüne bağlı olarak istek bulması ve yoğaltımı.

tüketim İng. consumption

Gereksinimlerin dolaysız bir biçimde karşılanması amacıyla mal ve hizmetlerin kullanılması.

tüketim İng. consumption

1. Kişilere ilişkin gereksemeler nedeniyle malların ve hizmetlerin tüketilmesi. 2. Belirli bir süre içinde tüketilen üretim özdeklerinin tümü ya da bunlardan birisinin gideri.

tüketim İng. consumption

Mal ve hizmetlerin insan isteklerini gidermek üzere son kullanılışı.

tüketim İng. consumption

Vücut tarafından alınan yem veya besin maddeleri veya bu maddelerin miktarı.

---

tüketim ile benzer kelimeler

akaryakıt tüketim fonu Kaynağı Akaryakıt Tüketim Vergisi gelirlerinin belirli bir oranından oluşan, Maliye Bakanlığına bağlı bütçe dışı bir fon.

akaryakıt tüketim vergisi Petrol ürünlerinin satışı üzerinden alınan bir dolaylı vergi.

bireysel tüketim fonksiyonu bk. tüketim fonksiyonu 1

bireysel tüketim harcaması İng. individual consumption expenditure Tüketicinin satın aldığı mal ve hizmetler için yapmış olduğu harcama.

bütüncül tüketim harcamaları İng. aggregate consumption expenditure Bir ekonomide belli bir dönemde yapılan tüketim harcamaları toplamı, diğer bir deyişle Keynesyen tüketim fonksiyonundaki bağımlı değişken.

dayanıklı tüketim malları bk. dayanıklı mallar

dayanıksız tüketim malları bk. dayanıksız mallar

eksik tüketim İng. under consumption Ekonomideki satın alma gücü yetersizliği yüzünden üretilmiş mal ve hizmetlerin maliyetleri karşılayabilecek fiyattan satılamaması.

---