tiz

tiz Far. t³z

sf. İnce, keskin (ses): Tüfeklerin daha tiz yaylım teraneleri bu en yüksek ölüm raksına hâkim olmuş. -H. E. Adıvar.

tiz

Tez.

tiz

Tez, çabuk

tiz İng. treble

Frekansı genellikle 1.300Hz dolayından fazla kabul edilen, yüksek frekanslı ses.

tiz

Çabuk.

tiz ile benzer kelimeler

Çabuk çabuk.

İng. upper treble

Frekansı genellikle 5.000Hz dolayından az olarak kabul edilen, çok düşük frekanslı ses.

İng. lower highs

Frekansı genellikle 1.300Hz ve 2.600Hz arası olarak kabul edilen, düşük-tiz frekanslı ses.

Ayağına çabuk.

İng. high register

Bir sesin tiz notalarının toplandığı bölge.

Fr. registre.aigu

Bir sesin tiz tonlarının toplandığı bölge.

İvecen, canı tez.

Atik, çevik.

1. Kızdırmak. 2. Şaka etmek. 3. Oyalamak.

tınmaz melaike a. Kendi hâlinde, sessiz kimse.
züppe etkisi İng. snob effect Tüketicilerin bir mala yönelik istem miktarının o malı kullanan tüketici sayısı arttıkça
zoitokist İng. zoitocyst Coccidia grubundan Isosporaların genellikle iç duvara sahip olan ve içerisin
zoit İng. e Koksidiyaların doku kistleri içerisinde bulunan ve hareketli hâle geçebilen brad veya taki evreleri
zindeleştirmek (-i) Zindeleşme işini yaptırmak.