tikel kamulaştırma
Bir bireyin iyesi olduğu taşınmazın, tümü yerine, yalnız kamulaştırmayı yapan kamu kuruluşunun gereksinme duyduğu bölümünün kamu iyeliğine alınması bk. artıkalım.
tikel kamulaştırma ile benzer kelimeler
Bakanlar Kurulunun kamulaştırma yetkisiİng. expropriation on authority of CabinetYasalarda belirtilen koşullarla Bakanlar Kuruluna tanınan kamulaştırma yetkisi. |
kamulaştırma değeriİng. expropriation valueBir kamulaştırma işleminde, taşınmazın yargı ve yönetim orunlarınca saptanan değeri. |
kamulaştırma karşılığıİng. compensationTaşınmazı kamulaştırılan bir kimseye, yasalarda belirtilen yöntemlere göre hesaplanarak verilmesi gereken ödence. |
kamulaştırmaa. Kamulaştırmak işi, devletleştirme, istimlak: Kamulaştırma bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. -Anayasa. İng. expropriation Kamu yararının gerektirdiği durumlarda gerçek veya tüzel kişilerin mülkiyetindeki ... |
birli tikel-evetlemeİng. 1-place disjunctionAnaeklemi (...) tikel-evetleme eklemi olan bileşik önerme. || Birli tikel-evetleme ile birli evetleme eşdeğer eklemlerdir. ( ) olduğundan, her yalınç önerme bir ile eşdeğerdir. Ancak p gibi bir yalınç önermenin ( ) bileşik önermesi... |
boş tikel-evetlemeli yasal biçimİng. empty disjunctive normal formKurucu bileşen sayısı sıfır olan tikel-evetlemeli yasal biçim, || Her doğrusal tutarsız önerme, ile eşdeğerdir. |
çok bileşenle tikel-evetlemebk. tikel-evetleme. |
çoklu tikel ilişki katsayısıİng. coefficient of multiple-partial correlationBağımsız değişkenlerden bazıları değişmez tutulduğunda öteki bağımsız değişkenlerle bağımlı değişken arasındaki ilişki katsayısı. |
"tikel kamulaştırma" karakter analizi
- tikel kamulaştırma, 18 karakter ile yazılır.
- t harfi ile başlar, a harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 't', 'i', 'k', 'e', 'l', ' ', 'k', 'a', 'm', 'u', 'l', 'a', 'ş', 't', 'ı', 'r', 'm', 'a', şeklindedir.
- tikel kamulaştırma kelimesinin tersten yazılışı ' amrıtşalumak lekit' diziliminde gösterilir.
(a,e,i,k,l,m,r,t,u,ı,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
uzlaştırabilmek(-i) Uzlaştırma imkânı veya olasılığı bulunmak. |
ulaştırabilmek(-i, -e) Ulaştırma imkânı veya olasılığı bulunmak. |
tecim koşullarıİng. terms of tradeBir ülkenin dış tecimini uygulamada dayanabileceği ekonomik koşullar. |
kumlu kireçtaşıİng. arenaceous limestone |
kumaşlı terzia. Diktiği giysilerin kumaşını da satan terzi. |