tavır almak (veya takınmak)
belli bir durum veya davranış biçimini benimsemek, vaziyet almak: Bilgin değilim. Onun için yazılarımda da bilgince tavır takınmaktan çekinirim. -O. V. Kanık. Parçasını söylerken aldığı tavır, insanı gülmekten katıltacak kadar komik. -R. H. Karay.
tavır almak (veya takınmak) ile benzer kelimeler
(birine) tavır almak (veya takınmak veya koymak)mesafeli davranmak, uzak durmak. |
boynuz takmak (veya takınmak veya taktırmak)karısı başka bir erkekle ilişki kurarak aldatmak (aldatılmak): Onlar da sana seksen zamparayla boynuz taktırdılar ya. -H. R. Gürpınar. |
tozunu almak (veya atmak veya silkelemek veya silkmek)1) bir şeyi silerek tozdan temizlemek; 2) tkz. dövmek, hırpalamak. |
ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)ünü herkesçe bilinmek ve her yerden duyulmak: Dünyaca ün almış Mark Twain Derneğinin fahri üyeliğini aldığını duyunca... -S. F. Abasıyanık. Ramazan, sertliği, zulmü ile ün salmış bir kabadayı idi. -H. E. Adıvar. |
ayaksılı diriciksi tavırFr. Amiboïde (mouvement) |
tavır, -vrı Ar. µavra. Durum, davranış, vaziyet, hâl: Dalgın, düşünceli bir la işini görmeye devam etti. -N. Cumalı. Kazma. İng. attitude Oyunculukta bir kar... |
toplumsal tavırİng. gestusToplumsal eğilimi, özelliği, amacı ve sınıfsal niteliği gösteren tavır. Bu terim epik tiyatronun estetik kavramlarından biridir; Brecht tarafından önerilmiş ve benimsenmiştir. |
elini almak, (elin almak, elin eline almak)Elinden tutmak, elinden yapışmak, yardım etmek. |
"tavır almak (veya takınmak)" karakter analizi
- tavır almak (veya takınmak), 27 karakter ile yazılır.
- t harfi ile başlar, ) harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 't', 'a', 'v', 'ı', 'r', ' ', 'a', 'l', 'm', 'a', 'k', ' ', '(', 'v', 'e', 'y', 'a', ' ', 't', 'a', 'k', 'ı', 'n', 'm', 'a', 'k', ')', şeklindedir.
- tavır almak (veya takınmak) kelimesinin tersten yazılışı ' )kamnıkat ayev( kamla rıvat' diziliminde gösterilir.
(a,e,k,l,m,n,r,t,v,y,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
tanımlayıvermek(-i) (tanımlayı'vermek) Çok çabuk veya kolayca tanımlamak. |
aydınlatıvermek(-i) (aydınlatı'vermek) Çabucak aydınlatmak. |