tat
(I) a. 1. Canlıların besinlerdeki uçucu olmayan bileşikleri damak, boğaz ve dil yüzeyindeki mukoza noktaları aracılığıyla algıladığı duyum. 2. Tatlılık. 3. mec. Hoşa giden durum, lezzet, zevk: Öğle yemeğinden sonra gelen rehavetin tadı, hiçbir gece uykusunda bulunmaz. -Ş. Rado.
II) a. hlk. Dilsiz.tat Fr. Saveur
tat
1.Dilsiz. 2.Kekeme. 3.Çirkin, sevimsiz. 4.Kaba (kimse için). 5.Sıra, saygı gözetmeyen, şaşkın, aptal.
tat
1.Köknar ve ladin dalı. 2.İnce kesilmiş ağaç. 3.Kasımpatı.
tat
Düzgün kesilmemiş (şey için).
tat
1.Ayağın altı, taban 2.El ayası. 3.Çorabın altı, tabanı.
tat
Tanrı.
tat
Yufka ekmeğini tandıra yapıştırmakta kullanılan ot yastığın içine konulduğu ince ağaç dallarından örülmüş, kıyışız ve düz, sepet altı biçiminde bir araç.
tat
1. Dilsiz. 2. Az konuşan. 3. Ters (kimse). 4. Deli. 5. Üreme organı büyük kimse.
tat
Yassı.
tat
Çorabın ayak bileğinden aşağı bölümü.
tat
Deneyimi olmayan kimse.
tat
Çam ağacının büyük dalı.
tat
Acem, Şii
tat
Kekeme, dilsiz
tat
< ET tat: yassı suratlı; basık burunlu; iki yüzlü; çorabın alt kısmı
tat
Yabancı
tat
İran kaynaklı sözlü geleneği koruyan öykülere verilen ad.
tat Osm. zaika
(tadım) (biyoloji)
tat İng. taste
Dildeki tat tomurcuklarını uyarmaya yetecek güçte olan tat uyaranları.
tat İng. taste
Hayvanların yedikleri yemlerden aldıkları haz duyusu.
tat
Yabancı, ecnebi, özel olarak Acem.
Tat
öz. a. esk. 1. Türklerin egemen olduğu yerlerde yaşayan Arap veya İranlılar. 2. Hazar Denizi kıyısında, İran Azerbaycanı sınırında yaşayan, İran soyundan olan bir topluluğun adı.
tat ile benzer kelimeler
ağza tat, boğaza feryatmiktarı çok az olan yiyecek anlamında kullanılan bir söz. |
bir tat, bin feryatmutluluktan çok, sıkıntısı olan: O zamana kadar kira köşelerinde sürünmekten , türlü sıkıntılara giriftar olmuşken... -H. Z. Uşaklıgil. |
burtarık tatFr. Apre |
sözdeki tatOsm. letafet-i kelâmbk. tatlı söz. |
tat alma cisimciğiİng. taste budDil üzerinde bulunan, deri içine gömülü ve ikincil duygu gözelerinden yapılmış olan tomurcuklar. |
tat alma duyusua. Ağza konulan nesnelerin tadını anlamaya yarayan duyu, tat duyusu. |
tat alma organıa. Dil. İng. taste organ İkincil duygu gözelerinden meydana gelen ve sıvı halindeki maddelerin duyulmasına yarayan organlar; dil üzerinde tat alma cisimciği, böceklerde tat alma kılları v.b. |
tat almak1) tadı algılamak; 2) mec. bir şeyden hoşlanmak, zevk almak: Kelimenin de tadını alır, kafiyenin de. -Y. Z. Ortaç. |
"tat" karakter analizi
- tat, 3 karakter ile yazılır.
- t harfi ile başlar, t harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 't', 'a', 't', şeklindedir.
- tat kelimesinin tersten yazılışı ' tat' diziliminde gösterilir.
(a,t) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
tüneldeki yılanbk. Avrupa Para Yılanı Sistemi |
tınmaz melaikea. Kendi hâlinde, sessiz kimse. |
termit kaynağıİng. thermite weldTermit kaynağı yapma işlemi sonucu oluşmuş kaynak. |
talaşırKireçlenmiş derinin yıkandığı çukur yer. |
saat farkıa. Dünya'nın dönüşünden ve meridyen farklılığından oluşan zaman aralığı. Osm. |
tat - Scrabble puan değerleri
Harf | Puan |
---|---|
t | 1 |
a | 1 |
t | 1 |
Toplam puan değeri | 3 |