taşıyıcı

taşıyıcı

a. 1. Taşıma işini yapan kimse veya şey. 2. Ücretle yük taşıyarak geçinen kimse, yükçü, sırtçı, hamal. 3. Aktarıcı: “Her insan, kâinatı dolduran varlığın bir özü ve âlemşümul düşüncenin bir taşıyıcısıdır.” -M. Kaplan. 4. tıp Kendisi hastalığa yakalanmaksızın o hastalığın sebebi olan mikrobu taşıyan kimse veya hayvan, portör.

taşıyıcı İng. carrier
taşıyıcı

Gölge oyunu tasvirlerini vedonatımlıklarını taşıyan kişi.

taşıyıcı İng. porteur

Dans ederken bir kadın dansçıyı taşıyan erkek sanatçı.

taşıyıcı İng. 1. bearer, under, 2. catcher

1. Kolon ya da piramitte üstündekileri taşıyan güçlü kişi. 2. Trapez gösterisinde uçan trapezciyi tutup taşıyan cambaz.

taşıyıcı

nakliyyeci.

taşıyıcı İng. porter

Para karşılığında yük taşıyan kişi.

taşıyıcı İng. carrier

1.Büyük ölçekteki tepkime sisteminde katalizörü desteklemek (tutmak) üzere kullanılan diatome toprağı gibi nötral bir madde. 2.Kromatografide analizlenecek ve ayrılacak uçucu karışımı kromatografik kolonada sürüklemek amacı ile kullanılan gaz. 3.Kimyasal veya biyolojik araştırmalarda radyoaktif iz atomları içeren maddenin radyoaktif olmayan atomlarından oluşmuş madde.

taşıyıcı İng. conveyor
taşıyıcı İng. porter

Hastalık etkenini vücudunda taşıyan canlı, portör.

Kar.):Tasvirleri ustasının evinden alıp oyun yerine taşıyan çırak.

taşıyıcı İng. 1- conveyor, 2- carrier

1. bayındırlık, işleyim: Ray, halat, zincir vb. üzerinde eşit aralıklarla yürüyen küçük araba, kutu, kepçe ya da şeritle sürekli taşıma yapan araç; bu tür araçlardan kurulu taşıma düzeni. 2. genel uygulayım: Belli bir yol üzerinde yük ve gereç taşımaya yarayan araç, aygıt vb.

taşıyıcı İng. transporter, carrier

1. Özgün besin maddelerinin, metabolitlerin, iyonların veya proteinlerin zardan geçişini sağlamak için bir zara yerleşmiş olan proteinler. 2. Çekinik bir karakter için heterozigot olan birey. 3. Vitamin ve mineral gibi çok küçük miktarlardaki etkin maddelerin yemlere bağdaşık olarak karıştırılabilmesini kolaylaştırmak amacıyla kullanılan kepek, nişasta gibi yenebilir dolgu maddeleri.

---

taşıyıcı ile benzer kelimeler

açil taşıyıcı protein bk. asil taşıyıcı protein İng. acyl carrier protein Asil taşıyıcı protein. İng. acyl carrier protein Yağ asidi sentaz kompleksinde yer alan, prostetik grup olarak fosfopantotein...

ağırşaklı taşıyıcı İng. apron conveyor (disc)

alt taşıyıcı (dalga) İng. subcarrier TV. Taşıyıcı dalgaya bağlı olan yardımcı taşıyıcı dalga.

alttan taşıyıcı İng. bottom belt conveyor

androjen taşıyıcı protein İng. androgen binding protein Kanda erkeklik hormonlarını taşıyan protein.

ara taşıyıcı İng. intercarrier (sound) TV. Ses için yinelenim değiştirimi kullanan televizyon yayınında, resim ve ses için ortak bir ara yinelenim yükselteci bulunan almaçlarda kullanılan işlem.

asil taşıyıcı protein, ACP İng. acyl carrier protein Yağ asidi sentezindeki metabolik halkada asil grupları taşıyan prostetik gruba sahip küçük bir protein. Acil taşıyıcı protein. asil taşıyıcı protein İng. acyl carrier protein, ACP Ya...

bant taşıyıcı İng. belt conveyor Katı maddeleri taşımak amacıyla kullanılan yatay veya eğimli taşıyıcı.

---