takma

takma

a. 1. Takmak işi. 2. sf. Gerçeğinin yerine konulan, eğreti, müstear: “Bu takma siyah saçla ... şakaklarında sallanan ... bukleler yanaklarına ters düşüyor.” -H. E. Adıvar. 3. sf. tıp Eksik bir organın yerini tutmak, bir organın sakatlığını örtmek amacıyla yapılan (organ veya parça), protez: “Ağzındaki takma dişleri şakırdatacağına, adam gibi cevap ver!” -M. Ş. Esendal.

takma Fr. Application
takma İng. loading (of the camera), threading

Sinema Boş ya da dolu filmin alıcı, gösterici, basım aygıtı, vb. aygıtlara yerleştirilmesi, filmin düzgün biçimde geçişi için dişlilere, makaralara, yataklara konması, büklüm yapılması gibi işlerin tümü.

---

takma ile benzer kelimeler

beklik takma Söz kesme (evlenmede).

delme takma Üstünkörü, baştan savma yapılan iş, aygıt, onarım: Delme takma yapmış alıvermiş.

ışıkta takma İng. daylight loading Sinema Boş filmin alıcıya aydınlık bir yerde takılabilmesi durumu.

kurup takma İng. roughing in Araç ve aygıtların döşeme bağlanması işi.

ortam takma sihirbazı İng. media inject wizard

özdevinimli takma İng. automatic threading Sinema Filmin göstericiye kolaylıkla takılmasını sağlayan düzen.

takma ad a. Kendi adından başka eğreti alınan ad, takma isim, mahlas. İng. nickname bk. ikinci ad İng. pseudonym, allonym Bir yazarın, yapıtında kendi adı...

takma ad davaları İng. pseudonym cases Takma adlarla ilgili olarak açılabilen davalar.

---