tahta

tahta Far. ta¬te

a. 1. Düz, enlice, uzun ve az kalın biçilmiş ağaç: “Tahtaları oynattığında üzerine topraklar dökülmeye başladı.” -İ. O. Anar. 2. sf. Bu ağaçtan yapılmış: “Bir aralık elinde tahta çantalı birisi, kahvenin önündeki halka karşı bir söylev çekmeye başladı.” -F. Otyam. 3. Bu malzemeden oluşmuş yüzey, döşeme: “Yeni silinmiş tahtalar birkaç saniye içinde berbat oldu.” -R. N. Güntekin. 4. Sebze bahçelerinde ayrılan küçük yer. 5. Kara tahta. 6. hlk. Çimlenen tohumlar için bahçede hazırlanan uzun tarh: “Köylüler bu tarhlara tahta tabir eder, ekilecek her dönüm için bir tahta yapmakla övünürlerdi.” -E. Işınsu.

tahta

1.Tarla ya da bostanlarda ayrılmış toprak parçaları, evlek : iki tahta biber, bir tahta patlıcan diktik. 2.Dört yanı dar ve yüksek yolla çevrilmiş tarla.

tahta

Tarla ya da bostanların su yollarını genişletmeye yarayan ve iki kişinin birlikte kullandığı bir çeşit kürek.

tahta

Kez : Borcumu bir tahtada ödedim.

tahta

Aptal, ahmak : Siyaha beyaz demek için tahta olmak lazım.

tahta

1.Kumaşlardaki kalın, yol yol çizgiler : Bir tahtası al, bir tahtası beyaz. 2.El tezgâhında dokunan kilim, çarşaf vb. şeylerin tek kanadı : Çarşafın bir tahtası eksildi.

tahta

Evlek.

tahta Osm. tahta

Uzunluğu 2-5 m., genişliği 10-30 cm., kalınlığı 1-10 cm. arasında değişen kereste.

tahta Fr. planche

(tarım)

tahta

Topkapı Sarayında divanın kurulduğu Kubbealtı'nın dış yanında reisülküttap ile yazmanlarının oturdukları yerin adı.

tahta

Bir dokuma motifi. (Yenikent *Aksaray -Niğde)

tahta (I)

Top, kumaş topu.

tahta (II)

Tabut.

tahta (III)

Tarlanın ekilmeye hazırlanmış veya ekilmiş parçalarından her biri.

Tahta

Osmaniye ili, Kadirli ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

---

tahta ile benzer kelimeler

ak tahta Osm. beyaz pano Varış çizgisinin doğrultusunda, çim alana yerleştirilmiş, 1x2 m. boyutlarında . Bunun üstünde, 60-70 m. yüksekliğinde, yarışçıların sırt numaralarını gösterir ikinci bir tahta ve arkasında da süreölçer bulunur.

alt tahta İng. back Kasalı çalgılarda kasanın arka tarafında kalan ve genellikle birbirine yapıştırılmış iki simetrik parçadan oluşan ağaç tabakası.

atalar çıkarayım der tahta, döner dolaşır gelir bahta “ana baba, çocuğuna mutlu bir yaşam sağlamaya çalışır ancak kaderde yazılı olan gerçekleşir” anlamında kullanılan bir söz.

beyaz tahta İng. whiteboard

çürük tahta çivi (veya mıh) tutmaz “aslında yaramaz olan veya sonradan o duruma getirilen şeyi, ne kadar uğraşsanız da işe yarar duruma getiremezsiniz” anlamında kullanılan bir söz.

gem tahta Döven

kara tahta a. Okullarda üzerine tebeşirle yazı yazılan, tahtadan yapılmış, siyah veya yeşil, geniş levha, yazboz tahtası, tahta.

katlanır tahta perde İng. book-flat Dekor düzeninde katlanılan paravana.

---