süzme

süzme

a. 1. Süzmek işi. 2. sf. Süzülmüş olan, süzülerek elde edilen: Süzme bal. Süzme yoğurt. 3. sf. argo Kötü, aşağılık, malın gözü (kimse). 4. sf. argo Katışıksız, saf: “Son derece zeki babalardan süzme salak oğulların çıktığı görülmüştü.” -A. İlhan.

süzme Fr. Colature
süzme Fr. Tamisation
süzme

Torbada süzdürülmüş katı yoğurt.

süzme

Torba.

süzme

Tohumluk küçük soğan.

süzme İng. filtering
süzme İng. filtration

Sıvı içindeki katıları, içinden ancak sıvıların geçebildiği bir ortamda ya da gereçte ayırma.

süzme İng. filtration

Bir süspansiyonu, uygun boyutlu gözeneklere sahip bez, kağıt, plastik, porselen, vb. bir ortamdan geçirerek katıyı sıvıdan ayırma işlemi.

süzme İng. filtration, percolation
süzme İng. filtration

Su verme teknelerinin ve yunakların içindeki çözeltilerin katı parçacıklarını ayırmak için, çözeltiyi uygun bir bezden geçirme işlemi.

süzme İng. filtration

1. genel uygulayım: Akışkanları, sıvıları içlerindeki yabancı özdeklerden arıtma işlemi. 2. metalbilim: İçindeki katı parçacıkları ayırmak, için çözeltiyi bez, süzgeç vb. geçirme işlemi. 3. işleyim: Şarap, bira, zeytinyağı gibi sıvıların içinde istenilmeyen ve bulanıklık yapan katı özdekleri ayırma işlemi. 4. uygulayımbilim: Kimi sıvıların yoğunlaşmasına yol açan katı parçaları bu sıvılardan ayırma işlemi.

süzme

Süzülmüş yoğurt. (Bozalan *Bozüyük -Bilecik; Yayla, İnönü -Eskişehir)

---

süzme ile benzer kelimeler

elle süzme İng. hand tramming

kanonik süzme İng. canonical filtration

kumdan süzme İng. sand filtration Suyun bir kum katmanından geçirilerek temizlenmesi.

su süzme Ayran süzmesi : Su süzmesi rençberin kış kattığı.

süzme ağırlığı İng. filtration weight Konserve edilmiş maddenin bir elek üzerinde belli bir meyil ve sürede süzüldükten sonraki ağırlığı.

süzme bal a. Peteklerden süzülerek elde edilen bal.

süzme burunlu Fr. Leptorhinien

süzme burunluk Fr. Leptorrhinie

---