sonuç almak

sonuç almak

1) bir işi bitirmek, sonuçlandırmak; 2) istenilen sonuca ulaşmak, verim almak: Görüşmelerden sonuç alınamadı.

sonuç almak ile benzer kelimeler

Elinden tutmak, elinden yapışmak, yardım etmek.

Maskaraya, alaya almak.

İng. means-end capacity

(Tolman) Kişinin aracı nesneyle erek nesnesi arasındaki ilişkilere tepki yapabilmesini sağlayan doğal ya da edinilmiş bir yetenek.

İng. epistemic consequence

q önermesinin p gibi bir önermenin a kişisine göre bilgisel sonucu olması, () nun kendini destekleyen bir önerme olması demektir.

İng. individual outcome prediction

İng. syntactic consequence

p gibi bir önermenin, K önerme kümesinin bir dizimsel sonucu olması, p nin K dan türetilebilmesi (K|- p) demektir.

İng. logical conclusion

(...)

İng. logical consequence, semantic consequence

p önermesinin K gibi bir önerme kümesinin mantıksal bir sonuç'u olması, K nın p yi içermesi (K||p) demektir. || Anl. yorumsal son...

İng. cause and effect test

Deneğin, belirli bir nedenin etkisini ya da bir etkinin nedenini bulmasını gerektiren bir ölçer türü.

's', 'o', 'n', 'u', 'ç', ' ', 'a', 'l', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
sonuç almak kelimesinin tersten yazılışı ' kamla çunos' diziliminde gösterilir.

sorguçlanmak (nsz) Sorguç biçimiyle şekillenmiş gibi görünmek: Sonra biz sıradağların tepelerini bazen bir ağaç yahut bir orman
sonuçlanmak (nsz) Sonuca ulaştırılmak, sonuca bağlanmak, bitirilmek, neticelenmek, intaç edilmek: Diyelim ki o düşündüğünüz sef
sonuçlandırmak (-i) Sonuca ulaştırmak, bitirmek, neticelendirmek, intaç etmek.
sonuçlamak (-i) 1. Sonuca ulaştırmak, sonuçlandırmak, bitirmek: Bu konuşmayı artık sonuçlayalım. 2. Sonuç vermek. 3. Yol a
solungaç kemeri İng. gill arch, branchial arch Solungaçları destekleyen iskelet yapı, branşiyal kemer.