sonradan gelme

sonradan gelme Fr. Acquis, ise

sonradan gelme ile benzer kelimeler

1) verdiği kararın yanlış olduğunu anlayıp vazgeçmek; 2) bir şeyi sonradan hatırlayarak yapmak.

Osm. tefsir bad -el-ipham

bk. ipham.

zf. (so'nradan) Konuşulan zamanın ardından gelen zamanda: Böyle, boyumdan büyük bir işe kalkıştığım için yine bir yazıklanma duydum. -A. Ağaoğlu.

kişi yaşlandıktan sonra gelen zenginlik işe yaramaz anlamında kullanılan bir söz.

sf. Sonradan görmüş: Hayri'nin attığı temeller üzerine ancak bir türedi evi kurulabilirdi. -M. Ş. Esendal.

sonradan görme olan kimseler fazla iyi niteliklere sahip değildir anlamında kullanılan bir söz.

, -ği

a. Sonradan görmüşlük.

sf. Sonradan zenginleşerek gösteriş, övünme vb. yersiz davranışlarda bulunan, sonradan görme.

's', 'o', 'n', 'r', 'a', 'd', 'a', 'n', ' ', 'g', 'e', 'l', 'm', 'e', şeklindedir.
sonradan gelme kelimesinin tersten yazılışı ' emleg nadarnos' diziliminde gösterilir.

sentral dogma İng. central dogma Genetik bilginin DNA'dan RNA'ya transkripsiyonla verilmesi ve bu kalıp RNA'dan proteini
ormancı delgisi Osm. förstner matkabı Çift kesici ağızlı, merkezleme uçlu ve çevre kesicili, düz tabanlı delik delebilen a
dengeser olmak Dona kalmak: Ummadığım bu hal karşısında dengeser oldum.