sokulma

sokulma

a. Sokulmak işi.

sokulma Fr. insertion

İçönüm anlamdaşı. Bak. Önüm.

sokulma İng. Intrusion

Magmanın, yarık ve çatlaklardan komşu kayaçların içine sokul

sokulma ile benzer kelimeler

İng. approach conflict

Canlının ikisi de çekici ama uzlaştırılamayan ereklere bir arada yönelme isteği duyması.

İng. Injection metamorphism

Derinliklerdeki kayaçların içine, magmanın içitimiyle magmasal kayaç oluşunu sonuçlayan olay.

İng. adient behavior

Merak, öykünme ve saldırganlık gibi davranışlarda görüldüğü üzere bireyin karşılaştığı uyaranla ilişkilerini sürdürme çabası.

İng. Intrusive rocks

Yerkabuğu içine içitimle sokulmuş olan magmanın katılaşmasından oluşan kayaçlar.

İng. approach-avoidance conflict

Erişilmek istenen erekle kaçınılmak istenenin uzaysal açıdan aynı ya da çok yakın noktalar üzerinde bulunması.

İng. concordant injection

Koşut durumda, katmanlar arasına sokulmuş magmatit kütlesi.

İng. discordant pluton

Sınırları, komşu kayaçlarındaki katmanlaşmayı ya da yapraklaşmayı enine kesen magmatit kütle.

toplumsallaşmak (nsz) Birey kişilik kazanarak belli bir toplumsal çevreye hazırlanmak, toplumla bütünleşmek, sosyalleşmek.
toplumsal emek bk. gerekli emek zamanı
sohulmak Yaklaşmak, yanaşmak
soğuk alım Fr. Refroidissement
sıkıştırma kolu İng. handle Sıkıştırma milini çeviren kol.