soğutucu

soğutucu

sf. 1. Soğutma özelliği olan, frigorifik. 2. a. Buzdolabı. 3. a. Bir makine veya yapıda, aşırı ısınmayı önlemek için yer alan düzen, soğutmaç.

soğutucu İng. 1 . coolant; 2- cooler

1. Soğutma işlevi, yapan özdek. 2. Soğutma işlevi yapan aygıt.

soğutucu İng. cooler
soğutucu

bk. soğutkan.

soğutucu İng. cooler

(I) 1. genel uygulayım: a. Soğuk oluşturan aygıtların genel adı. b. Bir makine ya da yapıda, aşırı ısınmayı önlemek için yer alan düzen. c. bk. buzdolabı. 2. işleyim: a. Çimento yapımında, fırından ezilmeden çıkan pişirme ürününü soğutmaya ve yanma için gerekli yardımcı havayı ısıtmaya yarayan aygıt. b. İçinde dolaştırılan buzlu su ya da başka bir ısı düşürücü akışkanla soğutma işlerinde kullanılan aygıt. 3. mekanik: Bir sıvıyı ya da gazı soğutmaya yarayan ısı değiştirici. 4. metalbilim: Bir döküm kabının içyüzüne yakın yerleştirilen ya da bu yüzün bir bölümünü oluşturan soğutma parçası.

soğutucu İng. frigorifie

(II) genel uygulayım: Soğuk oluşturan, soğutma niteliği olan (aygıt, araç).

---

soğutucu ile benzer kelimeler

birincil soğutucu İng. primary coolant Reaktör kalbindeki ısıyı alarak kalpteki ısının giderilmesini sağlayan soğutucu akışkan.

derin soğutucu a. tek. Çok yüksek soğutucu özelliği olan bir tür buzdolabı.

geri soğutucu İng. condenser Uçucu bileşenleri yoğunlaştırıp tekrar sıvı hâle dönüştüren cam malzeme.

hava soğutucu İng. air cooler

ikincil soğutucu İng. secondary coolant Birincil soğutma devresinde oluşan ısıyı almaya yarayan soğutucu akışkan.

soğutucu akışkan İng. reactor coolant Su, sodyum, helyum ya da ağır su oluşumlu olan ve yakıtın nükleer fisyonla açığa çıkardığı buhar dönüşümlü ısıyı, bir pompa aracılığı ile reaktör kalbinden dışarı atmaya yarayan akışkan madde.

son soğutucu İng. aftercooler

---