sıvı durum

sıvı durum İng. liquid state

Özdeğin, belirli oylumda ve akışkan olduğu durum.

sıvı durum ile benzer kelimeler

İng. liquid-liquid chromatography

Durgun fazın bir destek katısına tutturulduğu sıvı ve hareketli fazın sıvı olduğu ve dağılma kromatografisi ile eş anlamlı olan bir kromatografi türü

İng. heavy liquid

İng. alveolar fluid

Büyük bir kısmı su olan ve yüzey gerilimini azaltan sürfektan madde içeren, alveol duvarını içten saran sıvı tabakası.

İng. amnion fluid emboli

Yavru zarlarının yırtılması sonucu kana amniyon sıvısının girmesi sonucu oluşan anne için ölümcül bir doğum komplikasyonu olan sıvı tıkaçlar.

İng. mother liquor

Tuz kristallendikten sonra, geride kalan çözelti.

İng. supercooled liquid; undercooled liquid

Aşırı soğumaya uğramış, yarıdengeli durumdaki sıvı.

İng. humor vitreus

anat. Gözde yuvarının arka odasında bulunan saydam, jelatin kıvamındaki madde, humor vitreus, vitreus humor.

İng. perilymph

(karşılık: perilenf), (Yun. peri = çevresinde),(Lat. lympha = sıvı) İç-kulağın kemik boşluğunun içini dolduran sıvı.

yorum davası Osm. tefsir davası Tüze yargılıklıklarında görülmekte olan bir davayı, yargıya bağlamak için çözümlenmesi
vasıta durumu İng. instrumental case Adın belirttiği nesnenin vasıta olarak kullanıldığnı, fiile vasıta olduğunu belirtm
tavsullandırmak Abartılı konuşmak, genellikle kendini övmek.
mevduat parası bk. saymaca para
duvar sarmaşığı a. bit. b. Yaprak dökmeyen, gövde yaprakları saplı, üst yüzü koyu, alt yüzü açık yeşil renkli, sert ve derimsi, küçük