sınıf

sınıf Ar. ¹inf

a. 1. Öğrencilerin yıllık öğrenime göre ayrıldıkları bölümlerden her biri: Birinci sınıf öğrencileri. 2. Çeşitli amaçlarla oluşmuş kümeler. 3. Derslik. 4. Önemlerine, niteliklerine göre kişi veya nesnelerin yerleştirildiği kategorilerden her biri: “Üçüncü sınıf bir gazeteciydi.” -N. Cumalı. 5. biy. Takımlardan oluşan birlik, dalların alt bölümü: Memeliler, kuşlar, balıklar, omurgalılar dalının birer sınıfıdırlar. 6. man. Belli ortak belirtileri olan tek tek nesneler öbeği. 7. top. b. Bir toplumda, aynı görevi yapan, aynı yararı sağlayan, aynı şartlarda yaşayan büyük insan grubu, klas: “Parter, her sınıftan insanla hıncahınç dolu idi.” -R. N. Güntekin.


sınıf

Sıra : Sınıf yok mu?


sınıf İng. classe

1. Canlıların sınıflandırılmasında kullanılan bir taksonomik terim olup takımların bir araya gelmesiyle oluşur. Örnek: Pisces (Balıklar). 2. Bazı böcek sosyetelerinde görülen şekil farklılıkları olup belli bir görevi yapan birey toplulukları. İşçi, eş, kraliçe gibi. Klâsis.


sınıf İng. class
sınıf İng. class

1. Belli bir yerde toplanarak bir ya da birkaç öğretmenin gözetim ve yönetimi altında ders gören öğrenci kümesi. 2. Bir eğitim kurumuna aynı zamanda yazılan ve bu eğitim kurumunu aynı zamanda bitirmeleri beklenen öğrenci kümesi. 3. bk. derslik. 4. Kimi yönlerden birbirine benzeyen birtakım olay ya da gözlemler.


sınıf İng. class

1. (Mantıkta) Belli ortak belirtileri olan tek tek nesneler öbeği. 2. (Dirimbilimde) Dalların alt bölümü; her bir altbölüm kendi içinde öbeklere ayrılır. (Ör. Memeliler, kuşlar, balıklar vb.leri omurgalılar dalının birer sınıfıdırlar.) 3. (Toplumbilimde): a. Aralarında ortak bir kültür ve yaşama düzeyi olan bireyler topluluğu, b. Toplumun yapısında aynı ekonomik koşullar ve ilişkilerle birbirine bağlı olan tabaka.


sınıf

bk. kelime sınıfı.


sınıf İng. class

Bir topluluk içinde, birbirlerinden ekonomik ve toplumsal yönlerden ayrılan ve aralarında karşıtlıklar bulunan bölüklerden her biri. krş. altkültür, kültür alanı, altkültür alanı, yatay bölük.


sınıf İng. class

1. (social class, economic class) Aynı sosyal ve iktisadi koşullara sahip bireylerden oluşan topluluk. 2. Marksist kuramda, üretim ilişkileri tarafından belirlenen üretici güçler. 3. bk. zümre


sınıf İng. class

1-Sezgisel anlamda, nesnelerden oluşan bir topluluk. 2-Neumann-Bernays-Gödel türünden aksiomatik sistemlerde temel tanımsız kavram.


sınıf Fr. classe

(astronomi, botanik)


sınıf Lat. classis

Canlıların sınıflandırılmasında kullanılan ve takımların bir araya gelmesiyle oluşan bir taksonomik grup, klas, klasis.


sınıf İng. class

Canlıların sınıflandırmasında takımların bir araya gelmesiyle oluşturulan taksonomik grup.


sınıf İng. Class

Bir yumrukoyuncusunun o güne dek yaptığı karşılaşmalardaki başarısına göre girdiği derece.


sınıf İng. classe

(Lat. classis = bölüm),1. karşılık: klasis: Canlıların sınıflandırılmalarında kullanılan bir terim olup takımların bir araya gelmesiyle meydana gelir, 2. karşılık: kast: Bazı böcek sosyetelerinde görülen ve belirli biçimlerde, ve belirli görevlere sahip birey toplulukları; işçi, er, kraliçe gibi.


sınıf ile benzer kelimeler

alt özel sınıf

İng. special class for retarded children

Ağır öğrenen ve öğretilebilir geri zekâlı çocuklardan ilköğrenim çağında bulunanlar için resmî ilkokullarda açılan özel sınıf.

alt sınıf

a. 1. Bir sınıf içinden ayrılan ikinci derecedeki sınıf. 2. top. b. Toplumda sosyal ve ekonomik açıdan gerilerde kalan insan topluluğu.


İng. subclass

Canlıların sınıflandırılmasında sınıftan daha küçük gruplar to...

alt-sınıf

İng. Subclass

(karşılık: subklasis), (Lat. sub – altında, Lât. clasis = bölüm): Canlıların sınıflandırılmasında kullanılan bir terim olup sınıftan daha küçük gruplar topluluğu anlamındadır.

birinci sınıf

a. 1. eğt. Öğretim kurumlarında ilk yıl. 2. sf. mec. Kaliteli, mükemmel, kusursuz: Birinci sınıf dikiş.


İng. master grade

En yüksek (AAAA) seviyeli kereste.

birinci sınıf elektrot

İng. Electrode of the first kind

Potansiyeli, elektrodun metalinden türeyen bir katyonun derişiminin (daha doğrusu, aktivitesinin) logaritmasıyla orantılı olan bir metalik elektrot.

birinci sınıf iletkenler

bk. elektronsal iletkenler

birinci sınıf kredi faiz oranı

bk. özel kredi faiz oranı

birinci sınıf tüccar

Vergi Usul Kanunu’na göre, bilânço esaslı defter tutma zorunluluğu olan tüzel kişilikler. krş. ikinci sınıf tüccar


"sınıf" karakter analizi

  • sınıf, 5 karakter ile yazılır.
  • s harfi ile başlar, f harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 's', 'ı', 'n', 'ı', 'f', şeklindedir.
  • sınıf kelimesinin tersten yazılışı ' fınıs' diziliminde gösterilir.

(f,n,s,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

simitçi fırını

a. Simit fırını.

sıfatlandırmak

(-i) Herhangi bir kimseye bir sıfat veya unvan vermek.

nötron fazlası
İng. neutron excess

Bir nüklidin içerdiği nötron ve protonların sayısal farkı.

lafını kesmek

sözünü kesmek: “Vedia yine feylesofun lafını kesti.” -Ö. Seyfettin.

kafası bulanmak

bir olay karşısında aklı karışmak, anlayamaz, kavrayamaz duruma gelmek.

sınıf - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
s2
ı2
n1
ı2
f7
Toplam puan değeri14