silmek

silmek, -er

(-i) 1. Bir şeyin ıslaklığını gidererek kuru duruma getirmek: “Terlemiş gibi alnını elinin tersiyle sildi.” -Ö. Seyfettin. 2. (nsz) Üzerine genellikle bir bez sürterek tozlarını, kirlerini almak veya parlatmak: “Türküler çağırarak tahta siliyorlar.” -Y. Z. Ortaç. 3. Bir yazı, çizgi vb.ni kazıyarak veya sürterek yok etmek: Daktilo yanlışlarını iğneyle kazıyarak sildi. 4. Tahta malzemeyi makineyle düzgün ve pürüzsüz hâle getirmek. 5. (-i, -den) Üzerini çizerek atmak, yok etmek: Defterden adını silmişler. 6. mec. İlişkisini koparmak, yok saymak. 7. (-i, -den) mec. Üstünlük göstererek o alanda üstün olanları ikinci plana atmak: Takımı sahadan silmek. 8. mec. Ortadan kaldırmak, yok etmek veya gidermek: “Senin gözlerin gönlümü dolduran kara düşünceleri silecek, beni korkulardan kurtaracaktır.” -M. Ş. Esendal.


silmek

Rende ile tahtanın pürüzlerini düzeltmek.


silmek

Silkmek : Hasan bizim dutları silecek.


silmek

Sallamak, silkmek, silkelemek


silmek İng. clear

Bir ya da birden çok bellek yerinin genellikle sıfır ya da boşluk damgası ile gösterilen, belirli bir duruma getirilmesi.


silmek İng. clear
silmek İng. delete
silmek İng. erase
silmek

bk. temizlemek


silmek ile benzer kelimeler

ağzını silmek

Bir konu hakkında söz söylememeye, bir işe karışmamaya karar vermek.

bıçak silmek

bir işi bitirmek.

bıyığını silmek

bir işi olmuş bitmiş sayarak onunla uğraşmaktan vazgeçmek.

(birini) defterden (veya defterinden) silmek

adını anmaz olmak, dost saymaz olmak.

(birinin) kaydını silmek

kayıttan düşmek.

çapağını silmek

Pürüzünü gidermek

düz silmek

Torna ile tesviye etmek.

kaydını silmek

İng. cancel

Bulgu ya da markanın, yasalarda gösterilen koşullara uygun olarak .


"silmek" karakter analizi

  • silmek, 6 karakter ile yazılır.
  • s harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 's', 'i', 'l', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
  • silmek kelimesinin tersten yazılışı ' kemlis' diziliminde gösterilir.

(e,i,k,l,m,s) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

seçebilmek

(-i) Seçme imkânı veya olasılığı bulunmak: “Şimdi gel de, bu hepsi birbirine benzeyen karı, kız kalabalığı içinde ma

sarınabilmek

(-e) Sarınma imkânı veya olasılığı bulunmak.

verimsizlik
, -ği

a. Verimsiz olma durumu.


Fr. Aridité
toplam keseği
İng. margin

Bir çizelgede toplam değerleri gösteren sıra ya da dikeç.

tiksinilmek

(-den) Tiksinme işine konu olmak.

silmek - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
s2
i1
l1
m2
e1
k1
Toplam puan değeri8