sıklık karşılaştırması

sıklık karşılaştırması İng. frequency comparison

Çeşitli sıklık dağılımlarında değişik toplamlara göre verilen saltık değerlerin ölçünlü duruma getirilmesi ya da oranlama, yüzdeleme gibi işlemlerle göreli ölçümlerinin yapılması.


sıklık karşılaştırması ile benzer kelimeler

dilbilim karşılaştırması

Fr. comparaison linguistique

Türlü diller arasında hısımlık veya başka türlü ilişikleri belirtmek üzere yapılan karşılaştırma.

açısal sıklık

İng. angular frequency
İng. angular frequency

Bir eksen çevresinde dolanan özdeksel bir nesnenin birim zamandaki dolanım sayısı.

alçak sıklık

İng. low frequency

30-300 KHz sıklık aralığında bulunan, genellikle akımmıknatıssal titreşimlerin ve dalgaların sıklığı.

aşın yüksek sıklık

İng. ultrahigh frequency

Telsizle iletişimde yararlanılan 300'den 3000 MHz'e dek varan sıklıktaki akımmıknatıssal dalgalar.

beklenen sıklık

İng. expected frequency

Ki-kare ölçerinde, iki değişkenin birlikte değişimini veren bir çapraz çizelgede adı geçen değişkenler arasında bir bağıntının bulunmaması durumunda her gözede gözleneceği varsayılan ve ilgili gözenin içinde yer aldığı sırayla dikeci...

birikimli sıklık dağılımı

İng. cumulative frequency distribution

birikimli sıklık eğrisi

İng. cumulative frequency curve

Dağılım işlevinin, yatay eksende değişken değerleri, düşey eksende birikimli sıklıklar alınarak çizilen eğrisi.

birleşik sıklık dağılımı

İng. compound frequency distribution

Ayrı ayrı dağılımların bir araya getirilmesi ile oluşturulan sıklık dağılımı.


"sıklık karşılaştırması" karakter analizi

  • sıklık karşılaştırması, 22 karakter ile yazılır.
  • s harfi ile başlar, ı harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 's', 'ı', 'k', 'l', 'ı', 'k', ' ', 'k', 'a', 'r', 'ş', 'ı', 'l', 'a', 'ş', 't', 'ı', 'r', 'm', 'a', 's', 'ı', şeklindedir.
  • sıklık karşılaştırması kelimesinin tersten yazılışı ' ısamrıtşalışrak kılkıs' diziliminde gösterilir.

(a,k,l,m,r,s,t,ı,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

sıkıştırma kolu
İng. handle

Sıkıştırma milini çeviren kol.

basıklaştırmak

(-i) Basık duruma getirmek: “Hoca, öfkenin belki de nefretin basıklaştırdığı, ıslığa benzettiği bir sesle tekrarladı

basıklaştırma

a. Basıklaştırmak işi.

yoksullaştırmak

(-i) Yoksul duruma getirmek, fakirleştirmek.

yoksullaştırma

a. Yoksullaştırmak işi veya durumu.