şikâyet getirmek

şikâyet getirmek

sızlanmak, yakınmak (II): “Hüsmen de yorgunluğundan şikâyet getirmiyor, hak uğruna çalışmak ona yol mihnetlerini unutturuyordu.” -R. H. Karay.


şikâyet getirmek ile benzer kelimeler

ordu şikâyet defteri

Savaş sırasındaki yakınmaların yazıldığı defter.

şikâyet

Ar. şik¥yet

a. (şikâ:yet) Hoşnutsuzluk belirten söz veya yazı, sızlanma, sızıltı, yakınma (II), yakıntı: “Vali ne yapsa hâkim onu imzalar ve hiçbir mevzusu duyulmazmış.” -A. Ş. Hisar.


yakınma, yakını. ~ ...

şikâyet etmek

1) birinin yaptığı yanlış bir iş veya davranışı ilgili makama veya daha üst makamdakine bildirmek: “Belli bir şey, Behram edepsizi şikâyet etmiş olmalıydı.” -K. Tahir. 2) mec. sızlanmak: “Adam yorulmak ve bilmiyordu.” -A. Kulin.

şikâyet kutusu

a. Öneri ve şikâyetlerin ilgili yerlere ulaştırılması için belli yerlere konulmuş olan kutu, yakınma kutusu.

açıklık getirmek

bir konu veya sorunu anlaşılır duruma getirmek.

açmaza getirmek (veya düşürmek)

düzen, hile yapmak, bir kimseyi oyuna getirmek, zor duruma sokmak.

ağız kalabalığına getirmek

1) birini gereksiz sözlerle şaşırtmak; 2) ilgisiz sözler söyleyerek asıl konudan uzaklaştırmak.

ağzından burnundan getirmek

1) huzurunu bozmak, sıkıntıya sokmak: “Siz buraya bizi eğlendirmeye mi geldiniz yoksa ağzımızdan burnumuzdan getirmeye mi?” -O. C. Kaygılı. 2) pişman etmek için uğraşmak.


"şikâyet getirmek" karakter analizi

  • şikâyet getirmek, 16 karakter ile yazılır.
  • ş harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'ş', 'i', 'k', 'â', 'y', 'e', 't', ' ', 'g', 'e', 't', 'i', 'r', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
  • şikâyet getirmek kelimesinin tersten yazılışı ' kemriteg teyâkiş' diziliminde gösterilir.

(e,g,i,k,m,r,t,y,â,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

şakaya getirmek

ciddi bir şeyi açıktan açığa söyleyemeyip şaka görünümü vererek söylemek: “Şakaya getirip söyledim, latife ediyordum.” -

kayışa getirmek

Kandırmak, aldatmak.

gösteriş yapmak

başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak veya kendini beğendirmek için yapay davranmak: “Salih de tam bir hevesiyle boşan

eşiği gaytarmak

Kapıyı kapatmak.