sigorta

sigorta İt. sicurta

a. (sigo'rta) 1. Bir şeyin veya bir kimsenin herhangi bir yönden ileride karşılaşabileceği zararı gidermek için önceden ödenen prim karşılığında bu işle uğraşan kuruluşla yapılan iki taraflı bağlantı sözleşmesi: “İsveç'te çok sağlam bir sigorta sistemi var.” -H. Taner. 2. Bu tür sözleşmeleri yapan şirket. 3. Özellikle elektrik devresinde, akım çok güçlü olduğunda eriyerek güvenliği sağlayan, kazayı önleyen nesne veya düzen: “Bir hatta giden sigorta yanarsa o hattın lambaları söner.” -S. F. Abasıyanık.

< İt. sicurta) sigorta hastahanesi

sigorta İng. fuse
sigorta İng. insurance

Doğal afet, kaza, yangın, hırsızlık, ölüm, kuraklık gibi riskler yüzünden gelecekte ortaya çıkabilecek kayıpları karşılamak amacıyla belli bir prim karşılığında satın alınan güvence. krş. yaşam sigortası, yaşlılık sigortası, işsizlik sigortası, deniz sigortası

sigorta Fr. coupe-circuit

(fizik)

---

sigorta ile benzer kelimeler

Çift sigorta İng. Double assurance

değeri belirlenmemiş sigorta İng. unvalued insurance Sigorta konusu olan mala ilişkin ödemenin hasara göre belirlendiği, ayrıca gümrük vergileri, navlun gibi harcamaların da kapsandığı sigorta türü.

değeri belirlenmiş sigorta İng. valued insurance Mala ilişkin herhangi bir hasar ortaya çıktığında, sigorta sözleşmesinde belirlenen değer üzerinden ödemenin yapıldığı sigorta türü.

eksik sigorta İng. under insurance, under insured Sigorta konusu değerin gerçek değerinin altında olması.

genel sigorta İng. general insurance, blanket insurance Her alanı ve konuyu kapsayan sigorta.

ikili sigorta a. Bir sigorta ortaklığının sigorta ettiği paranın bir bölümünü, olabilecek zarara karşı, başka bir ortaklığa yeniden sigorta ettirmesi işi, reasürans. bk. ikinci sigorta

ikinci sigorta İng. reinsurance Sigorta şirketinin sigortaladığı risklerin bir kısmını veya tamamını diğer bir sigorta şirkete satarak, şirketini sigortalaması.

kur riski sigorta poliçesi İng. exchange risk insurance policy Kur riski sigorta programı çerçevesinde düzenlenen poliçe.

---