serbest bırakmak

serbest bırakmak

1) tutuklu veya gözaltında bulunan birini serbest, özgür duruma getirmek, tahliye etmek: Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bıraktık. 2) kendi düşüncesi ve iradesine göre davranmasına izin vermek: “Akli muvazenesi pek sağlam bulunmadığı için serbest bırakıldı.” -S. F. Abasıyanık.


serbest bırakmak İng. deallocate

serbest bırakmak ile benzer kelimeler

boynuna el bırakmak, (boynuna kol bırakmak)

Boynuna sarılmak.

ABD-Kanada Serbest Ticaret Anlaşması

İng. US-Canada Free Trade Agreement

ABD ile Kanada arasında sanayi malları ticaretini konu eden ve serbest ticaret bölgesinin (NAFTA) kuruluşunu sağlayan 1988 yılında imzalanmış anlaşma. krş. serbest ticaret bölgesi

Avrupa Serbest Mübadele Birliği

bk. Avrupa Serbest Ticaret Birliği

Avrupa Serbest Mübadele Örgütü

İng.European free trade association Alm.Europäische Freihandelsassoziation Fr.Association européenne de libre-échange

Avrupa Serbest Ticaret Birliği

İng. European Free Trade Association, EFTA

Avusturya, Danimarka, Norveç, Portekiz, İsveç, İsviçre, İngiltere ve Finlandiya tarafından üye ülkeler arasındaki ticaret engellerini kaldırmak üzere Avrupa Ekonomik Topluluğuna (AET) alternatif olarak 1959 yılında...

Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi

bk. Avrupa Serbest Ticaret Birliği

Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi (ASTB)

İng.European free trade area Alm.Europäische Freihandelszone Fr.zone européenne de libre-échange

borsa dışı serbest piyasa

bk. borsa dışı piyasa


"serbest bırakmak" karakter analizi

  • serbest bırakmak, 16 karakter ile yazılır.
  • s harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 's', 'e', 'r', 'b', 'e', 's', 't', ' ', 'b', 'ı', 'r', 'a', 'k', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • serbest bırakmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamkarıb tsebres' diziliminde gösterilir.

(a,b,e,k,m,r,s,t,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

örtbastır etmak

Örtbas etmek.

üstünebarmacık

Bir çeşit yün dokuma örneği.

tesir bırakmak

etki bırakmak: “Bu sözler derin ve kuvvetli bir tesir bıraktı.” -P. Safa.

tersbakışımlı
İng. antisymmetric

Bakişımlama altında aynı kalan, yalnız im değiştiren işlev özelliğinde olan.

ters bakışım
İng. antisymmetry

İki ya da daha çok öğenin konum ve biçim bakımından bir eksene ya da bir noktaya göre ye