şer

şer, -rri Ar. şerr

a. 1. Kötülük, fenalık: Senin başına bir şeyler gelecek ama hayır mı desem, şer mi desem... -A. Ş. Hisar. 2. sf. Kötü, fena.

şer

Yaramaz.

şer

Söz.

< Far. şehr) şehir

şer

Şehir

şer

< Ar. şerr: kötülük; sataşmayı huy edinmiş kötü tabiatlı kimse; şerli' de denir

şêr

Kent.

şer ile benzer kelimeler

lehte konuşmuyorsun, hiç olmazsa aleyhte de konuşma anlamında kullanılan bir söz.

Ondört kıratlık dirhem.

Birine suç atmak, kara çalmak.

Güneş battıktan sonraki zaman, ezan zamanı.

İng. (Ar.

Kurdeşen.

İng. the Shari´a tax in Ottoman tax system, taxes in Islamic law, religious taxes

Osmanlı İmparatorluğu vergi sisteminde, İslam hukuku kurallarına göre alınan zekât, haraç ve cizye gibi vergiler.

Yenişeyhler Çorum ili, Bayat ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
şeritlemek (-i) Şerit geçirmek, şeritle süslemek.
eleştirel etik İng. ciritical ethics Metaetik.
zindeleştirmek (-i) Zindeleşme işini yaptırmak.
yatıştırabilmek (-i) Yatıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.