savah

savah

Değirmen suyunu başka yöne çevirmek için oluk önüne konulan tahta.

savah

Sabah.

savah

Aptal, şaşkın

savah

Değirmen arkındaki fazla suyun dışarı akması için konulan oluk

savah

1. bk. savak (I)-1. 2. bk. savacak-3. 3. bk. savak (I)-4.

savah

Değirmene suyu eğik biçimde akıtan oluk ya da içi oyuk ağaç

savah

Ark

savah

Aptal, akılsız.

savah

Beli sakat insan ya da hayvan.

savah

Sabah: savah üzü

savah

Saf; budala; sersem

savah

Salak, ahmak

su havzası İng. water basin Hücre içi, hücre dışı ve trans selüler olmak üzere üç formda vücutta bulunan su.
su havuzu Osm. havz-ı mâ (kimya)
sevahi Üçetek yapılan çizgili bir çeşit ipek.
sevahel < Ar. sevâhil: sahil; sahilde bulunan. \|\| çocuği: deniz çocuğu \|\| melmeketi: deniz kıyısında bulunan yerleşme
seher vakti a. Seher: Seher vaktine yakın uyanmışım. -N. F. Kısakürek.