sav
a. huk. 1. İleri sürülerek savunulan düşünce, iddia, dava: Eleştiricilerimiz nasıl olur da böyle bir savda bulunabilirler? -N. Cumalı. 2. man. Tanıtlanması gereken önerme, tez. 3. esk. Haber, söz. 4. esk. Atasözü.
sav Fr. Type
sav
1.Söz, laf, dedikodu. 2.Karşılıklı konuşma, sohbet. 3.Bilgi, haber. 4.Mektup.
sav
Tarla sulandıktan sonra boşa akan su.
sav
Üşütme, nezle.
sav
Berber kayışı.
sav
1.Sağlam. 2.Tüm.
sav
Sağ.
sav
Benzer, gibi: Yayla savı yer.
sav
Salgın
sav
Hastalık, salgın
sav
Kısa sürede gelip geçen salgın hastalıklara verilen ad
sav İng. prétention, allegation, assertion
Yargılama sırasında, duruşmada iki yanın karşılıklı olarak bildirdikleri sözlü ya da yazılı istemler.
sav İng. thesis
(Yun. thesis = koyum, koyma eylemi) : 1. Koyum, konulmuş olan. (Yun. thesei = konulmuş olan: yasalar, kurallar vb. Karşıtı: physei = doğmuş olan, doğadan olan.) 2. Tanıtlanması gereken bilimsel öne sürüm. 3. (Kant'ta) Usun içine düşdüğü -> çatışkılarda (antinomi) birinci öğe. (Karşıtı: ikinci öğe = karşı sav = antithesis.) 4. (Hegel'de) -> Eytişimsel süreçte (sav-thesis, karşı sav-antithesis, bireşim-synthesis) birinci evre.
sav
iddiâ, müddeâ.
sav İng. theorem
1. Verilen belirli varsayımlar altında kanıtlanması önerilen genel vargı. Anlamdaş. kanıtsav, önerme. 2. Kanıtlanmış olan genel vargı. Anlamdaş. kanıtsav, önerme.
sav İng. proposition
1. Bir önerme ile önesürülen. 2. Bir önerme ile anlamdaş olan önermelerin kümesi. 3. Bir önermenin doğrulayıcı yorumlarının kümesi. 4. Bir önermenin içlemi; önermenin dile getirdiği durum.
sav İng. assertion
Bir görüş ya da vargıyı ileri süren yargı.
sav
1. Hikâye, kıssa. 2. Söz, lakırdı. 3. Haber.
Sav Köken: T.
Cinsiyet: Erkek 1. Söz, haber, dedikodu. 2. İleri sürülerek savunulan düşünce. 3. Sağlam. 4. Şöhret, ün.
sav ile benzer kelimeler
sav sav tav tav olmah1. Kalabalık dağılmak. 2. Yoğun iş bitmek. |
tav tav sav sav olmakBir olay, bir iş sona ermek. Bitmek, tükenmek, kalmamak. |
ana sava. İleri sürülerek savunulan düşüncelerin en belli başlı olanı. |
karşı sava. Bir çatışkının ikinci terimini oluşturan düşünce veya önerme, antitez. |
sav soyutlayıcısıİng. propositional abstractorp önermesinden, bu önermenin içlemini gösteren [p] deyimini oluşturan [...] birli işlevi. || Anl. sıfırlı öznitelik soyutlayıcısı. |
sav söza. Bir savı klişe biçimine getiren deyiş: Roman, bu leri doğrulayacak kara bir ortamın yoklanması sayılabilir. -S. İleri. |
söz savDedikodu. Lakırdı, bir yığın söz, dedikodu. |
tav tavlanıp sav savlanmakİş işten geçmek. |
"sav" karakter analizi
- sav, 3 karakter ile yazılır.
- s harfi ile başlar, v harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 's', 'a', 'v', şeklindedir.
- sav kelimesinin tersten yazılışı ' vas' diziliminde gösterilir.
(a,s,v) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
yassıçavakBir çeşit tatlı su balığı. |
vitrifikasyonİng. vitrificationCamlaştırma. |
vesaitinakliyeAr. ves¥¢iµ + na®liyyeç. a. (vesa:itinakliye) esk. Taşımada kullanılan araçlar. |
vesaitAr. ves¥¢iµç. a. (vesa:it) esk. Araçlar, vasıtalar: İki cephane depomuz vardır ki bun |
veri dosyasıa. Verilerin sistemli bir biçimde toplandığı belgeler bütünü. İng. data file |
sav - Scrabble puan değerleri
Harf | Puan |
---|---|
s | 2 |
a | 1 |
v | 7 |
Toplam puan değeri | 10 |