satmak

satmak, -ar

(-i) 1. Bir değer karşılığında bir malı alıcıya vermek: “Geniş arazisini parselleyip sattı.” -T. Buğra. 2. (nsz) mec. Kendinde olmayan bir şeyi var gibi göstermek, taslamak: “Onun yerinde kim olsa bu kadar azamet satardı.” -P. Safa. 3. mec. Bir kimse, kendini veya başkasını olduğundan daha önemli, yetkili ve değerli göstermek. 4. mec. Bir çıkar karşılığında bir şeyi gözden çıkarmak, feda etmek. 5. argo Bir yolunu bularak birinden ayrılmak: Yanımdakini satamazsam size gelemeyeceğim.


satmak

Kız evlendirmek.


satmak

Satmak, mec. kız evladı evlendirmek

Doğaçlama): Doğaçlama tiyatrosunda bir hareketi, bir mimiği, bir tümceyi, bir sahneyi vurgulamak anlamında kullanılan söz.

Tul.): Bir jestin, bir mimiğin, bir tümcenin, bir bölümcüğün altını çizmek, vurgulayıp belirtmek.


satmak

1. Söylemek, nakletmek, dinletmek. 2. Baştan savmak.


satmak ile benzer kelimeler

abarot satmak

Çalım satmak, korku vermek: Kime abarot satıyorsun!

afi kesmek (veya satmak veya yapmak)

birine karşı gösteriş yapmak: “Yanındaki kıza afi yapmak için onun önüne, dilenciye sadaka verir gibi bahşiş fırlatan bir züppeyi, bıraksalar öldürecekti.” -H. Taner.

ağız satmak

yüksekten atarak kendini övmek.

ağız tadı ile satmak

Uygun fiyatla satmak.

ağzını kullanmak (veya satmak)

birinin söylediklerinin aynısını söylemek.

alıh satmak

Ağalık satmak, gösteriş yapmak

avurt satmak (veya avurt zavurt etmek)

1) beceremeyeceği şeyleri becerebilecekmiş gibi konuşmak; 2) korkutucu sözler söylemek.

ayıyı vurmadan postunu satmak

henüz ele geçmemiş bir şey üzerinde hesap yapmak.


"satmak" karakter analizi

  • satmak, 6 karakter ile yazılır.
  • s harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 's', 'a', 't', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • satmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamtas' diziliminde gösterilir.

(a,k,m,s,t) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

mıknatıslanma

a. Mıknatıslanmak işi.


İng. magnetization

Bir özdeğin mıknatıslık ö

zaaf göstermek

zayıflığı, yeteneksizliği ortaya çıkmak.

yosnatmak

Yanıltmak, yanlış bilgi vermek: Ben okula gidiyordum, gezmeğe gidiyor diye yosnattılar.

yatın kesimi
Fr. Métrotomie
tutsak düşmek

esir olmak, hükmü altına girmek: “Geleneğe, ahlaki kaygılara tutsak düşüyor.” -S. İleri.

satmak - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
s2
a1
t1
m2
a1
k1
Toplam puan değeri8