satır başı

satır başı

a. 1. Her satırın baş kısmı. 2. mec. Konuşma vb.nde dikkat çekilen önemli nokta.


satır başı İng. carriage return

satır başı ile benzer kelimeler

başı kayusu olmak, (başı kayısı olmak, başı kayu olmak, başlu başı kayusu olmak)

Başı dertte olmak, başının derdine düşmek.

başı yelli, (başı yellü, başı yillü)

Hafif - meşrep, havalı.

satır satır

zf. 1. Bütün satırların hepsini okuyarak, her satırla ilgilenerek. 2. Herhangi bir metni tamamıyla, bütünüyle: “Aslında kâğıda gerek yoktu çünkü bütün metni ezbere biliyordu.” -E. Şafak. 3. mec. İnceden inceye, dikkatlice: “Yazılarımı inceliyordu.” -...

başın başı, başın da başı var

“toplum içinde hiç kimse başına buyruk değildir, başta bulunan her kişinin üstünde daha büyük bir baş vardır” anlamında kullanılan bir söz.

405 satır

İng. 405 lines

TV. 1936'da İngiltere'de benimsenen satır ölçünü. (Bu ölçünde, her resim dan oluşur, saniyede alan sayısı 50'dir. Bu satır ölçünü günümüzde yalnız İngiltere'de, 625 satırın yanı sıra kullanılmaktadır).

525 satır

İng. 525 lines

TV. ABD'de Federal İletişim Kurulu'nca (FCC) konulan satır ölçünü. (Kuzey Amerika, Japonya ve Filipin'de kullanılan bu ölçünde her resim dan oluşur, saniyede alan sayısı 60'tır).

625 satır

İng. 625 Unes

TV. Uluslararası Radyo Danışma Kurulu'nca (CCIR) Avrupa ülkeleri için saptanan satır ölçünü. (Bu ölçünde her resim dan oluşur, saniyede alan sayısı 50'dir).

819 satır

İng. 819 lines

TV. Fransa'nın 1948'de benimsediği, bugün dünyada kullanılan en yüksek satır ölçünü, dolayısıyla en seçik görüntü.


"satır başı" karakter analizi

  • satır başı, 10 karakter ile yazılır.
  • s harfi ile başlar, ı harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 's', 'a', 't', 'ı', 'r', ' ', 'b', 'a', 'ş', 'ı', şeklindedir.
  • satır başı kelimesinin tersten yazılışı ' ışab rıtas' diziliminde gösterilir.

(a,b,r,s,t,ı,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

şeytan arabası

Motorlu taşıt.

başarı testleri
İng. achievement tests

Bir öğrencinin ya da bir öğrenci topluluğunun belli bir konuda, genellikle belirli

basıklaştırmak

(-i) Basık duruma getirmek: “Hoca, öfkenin belki de nefretin basıklaştırdığı, ıslığa benzettiği bir sesle tekrarladı

basıklaştırma

a. Basıklaştırmak işi.

ataş arabası

Tren katarı.

satır başı - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
s2
a1
t1
ı2
r1
b3
a1
ş4
ı2
Toplam puan değeri17