saniye

saniye Ar. ²¥niye

a. (sa:niye) 1. Bir dakikanın altmışta biri olan zaman birimi: “Bütün bu hadise hemen bir yirmi saniye içinde olup bitmişti.” -S. F. Abasıyanık. 2. Bir derecenin altmışta biri. 3. Fizik ve mekanikte zaman birimi.

saniye

bk. zaman saniyesi, sn

saniye Fr. seconde

(matematik)

saniye

Osmanlılarda saliseden büyük ve uladan küçük, askerlikteki albaylığa denk sivil aşama.

Saniye Köken: Ar.

Söyleyiş: (sa:niye) Cinsiyet: Kız 1. İkinci. 2. Dakikanın altmışta biri.

---

saniye ile benzer kelimeler

beş saniye deneyi İng. five second test Su verme sıvılarının, soğutma gücünü çabukça saptamak için uygulanan bir deney.

ikil saniye bk. saniye başına ikil

lüks-saniye İng. lux-second Bir saniye süren bir lüks büyüklüğündeki aydınlığın doğurduğu aydınlanma birimi, bk. aydınlanma.

lümen saniye İng. lumen-second Bir saniye boyunca alınan, ya da ışınımlanan bir lümenlik ışık.

otuz saniye İng. thirty second rule Bir takımın, topu eline geçirdiği andan başlayarak sayı yapmaya girişmesine dek sınırlandırılmış süre. Bu süre içinde sonuç alamayan takım topu yitirmiş sayılır.

otuz saniye hakemi İng. thirty second operatör Otuz saniyelik süreyi tutmakla görevli hakem. Bu hakem masada özel bir saatin başında oturarak bu süreyi izler.

otuz saniye lambası İng. thirty second device Çarpma tahtasının üzerinde bulunan ve 30 saniyelik süreyi işaret eden renkli ampuller.

saniye başına ikil İng. bits per second (BPS) (SBİ)

---