şakaya gelmek

şakaya gelmek

şakaya katlanır olmak: Öyle zannedildiği gibi şakaya gelecek bir adam olmadığını göstermek için bu, ne güzel bir fırsattı! -R. N. Güntekin.

şakaya gelmek ile benzer kelimeler

Ayağa kalkmak, kıyam etmek

Rast gelmek, tesadüf etmek, karşılaşmak

ciddi başlayan bir sözü veya davranışı şakaya çevirmek: Bu gayretin boşluğunu anlayarak işi şakaya dökmeye başlıyor. -R. N. Güntekin.

söylenilen gerçek sözü şaka gibi kabul etmek: Mustafa Kemal Paşa, bu isteği ilk önce şakaya alarak şöyle cevaplandırmıştı. -Y. K. Karaosmanoğlu.

1) şakaya dayanamamak; 2) hafifsemeye, savsaklamaya gelmemek.

ciddi bir şeyi açıktan açığa söyleyemeyip şaka görünümü vererek söylemek: Şakaya getirip söyledim, latife ediyordum. -R. H. Karay.

şakaya vurmak: Kaç kez şakaya sığınıp benzer yanıtlar vermişti. -E. Atasü.

ciddi bir söz veya davranışı şaka yoluyla geçiştirmek.

'ş', 'a', 'k', 'a', 'y', 'a', ' ', 'g', 'e', 'l', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
şakaya gelmek kelimesinin tersten yazılışı ' kemleg ayakaş' diziliminde gösterilir.

yaş gömlek İng. wet liner Soğutma suyu ile doğrudan bağlantılı olan yuvgu gömleği.
yanbaşı gelmek 1. Tokuşmak, çarpışmak. 2. Denk gelmek, müsavi gelmek.
yalın geçmişlik bk. Geçmiş zaman.
şakaya gelmemek 1) şakaya dayanamamak; 2) hafifsemeye, savsaklamaya gelmemek.
kayış gerilimi İng. belt tension