şaka maka derken

şaka maka derken

“işi ciddiye almadık ama” anlamında kullanılan bir söz: “Geçen gün, şaka maka derken az daha kavga ediyorduk bu yüzden.” -N. Hikmet.


şaka maka derken ile benzer kelimeler

şaka maka

zf. 1. Önemsemeyerek: “Şaka maka, insanı deliliğe götüren yollar, çoğu zaman böyle ehemmiyetsiz görünen patikalardır.” -H. Taner. 2. Farkında olmadan: “Şaka maka eylül geldi. Nasıl da uçup gitti yaz?” -N. F. Kısakürek.

maka

Büyük hayvanların aşık kemiği.


Hayvanlara nazar değmemesi için takılan büyük, mavi boncuk.


Kurbağa.

akım derken bokum demek

kaba sözünü yerli yerince söyleyememek.

bir iki derken

az olmakla birlikte.

derken

zf. 1. Dendiği hâlde: Bitti bitiyor hâlâ bitmeyen havaalanı. 2. Tam o sırada: “Derken yağmur iyice bastırmış, gök gürlemeye, şimşekler çakmaya başlamıştı.” -İ. O. Anar. 3. ... diye düşünürken: Akşamdan önce varacağız ancak gece yarısı varabildik....

karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmış

“görgüsüz kişi, görgülü kişinin yaptığını yapmaya kalkışırsa beceremez, kendisinin doğal davranışını da yitirir, gülünç duruma düşer” anlamında kullanılan bir söz.

kaş yapayım derken (veya yaparken) göz çıkartmak (veya çıkarmak)

işi düzelteyim derken büsbütün bozmak.

sap derken saman demek

belirli ve doyurucu bir düşünce ortaya koyamamak: “Konuşma, kabîlinden hiçten şeylerden ibaret kalmıştır.” -R. H. Karay.


"şaka maka derken" karakter analizi

  • şaka maka derken, 16 karakter ile yazılır.
  • ş harfi ile başlar, n harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'ş', 'a', 'k', 'a', ' ', 'm', 'a', 'k', 'a', ' ', 'd', 'e', 'r', 'k', 'e', 'n', şeklindedir.
  • şaka maka derken kelimesinin tersten yazılışı ' nekred akam akaş' diziliminde gösterilir.

(a,d,e,k,m,n,r,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

işden çıkarma
İng. lock-out

Ekonomik durumu kötüye giden işverenin bu nedenle ya da başka düşüncelerle ve iş alanını dar

Yukarıdanişment

Balıkesir ili, Savaştepe ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Erzurum ili, Pasinler

yarasını deşmek

acıyı, üzüntüyü hatırlatmak, tazelemek.

uğruna düşmek

Yoldan çıkarmak, kandırmak.

turşuya dönmek

çok yorulmak, bitkinleşmek: “Zaten yerinden kımıldanacak hâli kalmamıştı, turşuya dönmüştü ve lakin kabadayılığı da elden bı