saçak darı

saçak darı

bk. darı


saçak darı ile benzer kelimeler

saçak

, -ğı

a. 1. Bazı giyim eşyalarında veya döşemeliklerde kumaş kenarlarına dikilen süslü iplikten püskül: Perdenin saçağı. 2. Görünüşü bu püskülü andıran: “Bak gene bir tutam tütün kalmadı. bana yalnız tozları kalıyor.” -M. Ş. Esendal. 3. Havlu, halı vb.nin...

saçak bulut

a. meteor. İnce, tüy gibi saçaklı görünüşü olan buz parçalarından oluşmuş beyaz bulut, sirrus: Saçak bulutlar, iyi havada yağmur veya kar yağacağını haber verir.

saçak düzeyi

Osm. saçak seviyesi

Yapıların son kat tavan döşemesinin yüksekliği.

saçak kök

a. bit. b. 1. Buğdayda olduğu gibi asıl kökün çevresindeki ek köklerin gelişmesiyle oluşan kök topluluğu. 2. Kök boğazının hemen alt kısmından başlayıp çok dallanmış olarak toprakta yüzeysel biçimde gelişen kök.

saçak öpme

Sarayda bayramlaşma törenine katılan büyüklerin, padişahın tahtından sarkıtılmış saçakları öpmesi.

saçak öpmek

tar. sarayda bayramlaşma törenine katılan büyükler, padişahın tahtından sarkıtılmış halı saçaklarını öpmek.

saçak silmesi

İng. cornice

(Mimarlık) Bir duvarın ya da yapının saçak altı bölümlerini akan sulardan korumak amacı ile duvarın ya da yapı anaduvarlarının en üst kenarına yatay olarak gelen, kimi vakit süslü, kabartma çıkıntı.

saçak yüzgeçliler

İng. crossopterygians

(Yun. krosso: saçak; pteryx: kanat) Balıklar (Pisces) sınıfının, tükel ağızlılar (Teleostomi) alt sınıfından, kıkırdakları iskeletli olan ve sırt ipliği bulunan, kuyruk yüzgeçleri heteroserk yapıda olan, dişli ya da dişsiz, türlerinin ...


"saçak darı" karakter analizi

  • saçak darı, 10 karakter ile yazılır.
  • s harfi ile başlar, ı harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 's', 'a', 'ç', 'a', 'k', ' ', 'd', 'a', 'r', 'ı', şeklindedir.
  • saçak darı kelimesinin tersten yazılışı ' ırad kaças' diziliminde gösterilir.

(a,d,k,r,s,ç,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

çevre iktisadı
İng. economics of environment

Çevre sorunlarının iktisadi açıdan ele alındığı, çevreyi ve doğal kaynakları

yarasa-damakçıl
Fr. Sphénopalatin
suçlandırmak

(-i) Suçlu olduğuna karar vermek, suçlu olduğunu ileri sürmek: “Ama onu hiç kimse suçlandıramaz.” -Y. Z. Ortaç.<

suçlandırılmak

(nsz) Suç yüklendirilmek, itham ettirilmek.

sonuçlandırmak

(-i) Sonuca ulaştırmak, bitirmek, neticelendirmek, intaç etmek.

saçak darı - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
s2
a1
ç4
a1
k1
d3
a1
r1
ı2
Toplam puan değeri16